Amasya Gezi Rehberi

Amasya Karadeniz bölgesinin Orta Karadeniz bölümünde yer almaktadır. Şehir tam olarak bilinmese de yaklaşık 7500 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bu tarihle beraber Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olduğu da bilinmektedir. Anadolu içinde az sayıda bulunan örnek bir Türk şehri olan Amasya, tarih boyunca pek çok medeniyet için ev sahipliği de yapmıştır. Birçok medeniyet, devlet ya da topluluk bu şehirde bulunmuştur. Son yapılan nüfus sayımına göre şehrin nüfusu 329.888 olarak bildirilmiştir. İlin merkezinde de bulunan bir ilçesi vardır.

Bu ilçe ile birlikte şehrin tam olarak 7 tane ilçesi bulunmaktadır. Burada nüfusun yüzde elliye yakın kısmı merkez ilçede yaşamaktadır. Merkezden geriye kala kısım ise Merzifon ve Suluova ilçeleri çevresinde toplanmıştır. Şehrin son dönemlerde gittikçe artan bir ziyaretçi kitlesi bulunmaktadır. Anadolu içinde yer alan ve gelişmekte olan şehir her geçen gün daha fazla turist ağırlamaya devam etmektedir. Tarih bakımından şehir incelendiğinde Türklerden önce bölgeye daha pek çok kavmin geldiği görülmektedir. Bizden önce şehre gelenler; Hititler, Frigler, Kimmer- İskitler, Med- persler, Pontuslar ve Roma ile Bizanslar’dır. Ayrıca bölgede pek çok höyük de yer almaktadır. Hamam Tepesi Höyüğü, Künbet Höyük, Koşapınar höyük ve Devret Höyüğü gibi pek çok höyük şehri süslemektedir.

Bu höyüklerde bulunan izler ise Katolik çağa kadar uzanmaktadır. Bölgede ilk tunç çağında da yoğun bir yerleşim olduğu gözlemlenmektedir. İlk çağlarda ise bölgenin yazılı metinlere göre Hatti ülkesi olarak bilindiği görülmektedir. Hititler Hatti ülkesinin egemenliğine son verdiğinde ise bölge Hititlerin eline geçmiştir. mÖ 750 yılına gelindiğinde şehir Kral Midas2ın Friglerin topraklarını genişletmesi ile Friglere geçmiştir. Daha sonra buradan da çıkan şehir Kimmerler hakimiyetine girmiştir. Roma dönemine kadar daha pek çok egemenlik yaşayan Amasya, Roma hakimiyetinde eyalet olarak yer almıştır. Roma’ ya bağlı bir eyalet olan şehir bu dönemde eyaletler arası yol sisteminde merkezi konumda yer almaktadır.

Bu şekilde il için artık metropol şehir oldu yorumu yapılabilir. Bu dönemden sonra bölgede uzun süre Bizans İmparatorluğu hakim olmuştur. 1071 yılında Türklerin Anadolu’ya gelmesi ile Türkler bölgeye hakim olmuştur. 100 yıl boyunca bölgede Danişmend Beyliği bulunmuştur. 1175 yılında ise şehir Selçuklu kontrolüne geçmiştir. İli en önemli hale getiren nedenlerden biri de Osmanlı şehzadelerinin bölgede yetişiyor olmasıdır. Amasya pek çok ilim adamı ve padişah yetiştiren bir ildir. Sadece Osmanlı dönemi için değil şehir Cumhuriyet dönemi için de önemli bir bölgedir.

Kurtuluş Savaşı için hazırlanan planlar bu şehirde yapılmıştır. Şehrin isminin ise bu güne kadar değişerek geldiği görülmektedir. Şehre Hititler döneminde Hakmiş adı verilmiştir. Bu isim Pers dönemine kadar devam etmiştir. Pers döneminde ise şehir bu günkü ismine yaklaşmıştır ve Amasseia ismini almıştır. Son olarak şehir Selçuklu döneminde bu günkü ismine kavuşmuştur.

Amasya Gezilecek Yerler

Yıllar boyunca pek çok medeniyeti kucaklayan Amasya ülkemizde gezilmesi gereken nadide yerler arasında yer almaktadır. 7500 yıllık tarihi ile şehirde görülmesi gereken pek çok alan, tarihi eserin yanı sıra doğa harikası bölgeler de yer almaktadır. Çevre bakımından da gezilecek yerleri bulunan şehrin en önemli gezi yerleri şehrin merkezinde yer almaktadır. Şehri tam anlamıyla gezmek isteyen bir kişi 2 ya da 3 gününü gezmeye ayırmalıdır. Fakat şehri gezmek sadece 1 gün içinde de tamamlanabilen bir aktivitedir.

Kale Amasya il merkezinde yer almaktadır. Şehrin kuzeyinde yer alan Harşena Dağı üzerine kurulmuştur. Diğer ismi ile Harşena Kalesi olarak da bilinmektedir. Kale yüksek bir kaya üzerine inşa edilmiştir. Kalenin inşa edildiği bu dağ denizden tam olarak 700 m yükseklikte yer almaktadır şehirde bulunan Yeşilırmak’tan ise yüksekliği 300 metredir. Kalenin geçmişi ile ilgili farklı söylentiler yer almaktadır. Kale bazı kaynaklara göre Pontus Kralı tarafından yaptırılmıştır. Fakat başka tarihi kaynaklara göre ise kaleyi kumandan Karsan veya Harsana yaptırmıştır.

Hatta kalenin isminin Harşena olması da bu isimden kaynaklanmaktadır. Elbette tarihte bu kale pek çok kez el değiştirmiştir. Her el değiştirmede ise kalenin harap olduğu bilinmektedir. Kale yeni sahibini bulduğunda ise yeniden tamir edilmektedir. Hatta bazı zamanlarda kale yeniden inşa edilmektedir. Amasya Kalesi yapı olarak ve konum olarak önemli bir kaledir. Ayrıca manzara bakımından da bugün pek çok turist için cazip hale gelmektedir. Büyük bir kayanın başında yer alan kale şehre yukardan bakmak isteyenler için en iyi konum haline gelmektedir.

Kale toplamda üç bölümden oluşmaktadır. Bunardan birisi İçeri Şehir olarak bilinmektedir. Bölümün diğer ismi ise Hatuniye Mahallesidir. Kızlar Sarayı ve Yukarı Kale (Harşena) ise kalenin diğer bölümleridir. Kale için yaz ve kış dönemlerinde giriş saati değişmektedir. Yaz döneminde kaleye giriş saatleri 09.00 ve 19.00 olarak belirlenmiştir. Kış döneminde ise saat 08.00 ve 17.00 kale ziyaret saatleridir. Giriş ücretlidir ve kale girişinde müze kart geçerlidir.

Binlerce yıldır pek çok uygarlık tarafından kontrol edilen Amasya, kral mezarları ile de dikkat çekmektedir. UNESCO tarafından Dünya Mirasları Geçici listesine alınan bu mezarlar, uzun dönem öncesine aittir. Mezarların şehre MÖ 202 ile MÖ 26 yılları arasında hakim olan Pontus Kralları için yaptırıldıkları bilinmektedir. Mezarlar Amasya kalesi eteğinde bulunmaktadır. Burada yer alan dikine kayalar oyularak mezarlar yapılmıştır. Bu zamana kadar yapılan tarihi araştırmalarda bölgede Yeşilırmak kıyısına kadar irili ufaklı pek çok mezar bulunduğu görülmektedir. 21 mezarın bulunduğu bölgede bu güne kadar gelen mezar sayısı birkaç tanedir. Birbirine bitişik halde bulunan üç mezar ise Kızlar Sarayı üzerinde bulunmaktadır. Mezarların sırası ile kimin adına yapıldığı da bilinmektedir. Mezarların sağ başında yer alan ilk mezar krallığın kurucusu Mitridat için yapılmıştır. Ortada bulunan mezar ise kralın oğlu için yapılmıştır. Son mezar ise 2. Mitridat için yapılmıştır. Yaz ve kış aylarında ayrı saatlerde mezarlar için giriş yapılmaktadır. Giriş ücretlidir ve burada müze kart geçerlidir.

Şehirde Roma döneminden kalan tek köprü olma özelliğine sahip Alçak köprü, zamanında kent merkezini ve kaleyi birbirine bağlamak için kullanılmıştır. Dört yüksek kemer üzerine inşa edilen köprüde kesme taşlar kullanılmıştır. Yeşilırmak kenarında bulunan köprünün bir bölümü nehrin suyunun yükselmesi ile sular altında kalmıştır. 19. Yüzyıla kadar köprü aynı haliyle kullanılmaya devam edilmiştir. 1865 yılında yeni bir köprü inşa edilmiştir. Fakat 1881 yılında yaşanan taşkın köprünün yani yeni köprünün yıkılmasına neden olmuştur. Daha sonra 1965 yılında köprü sağlamlaştırılmış ve aynı halini koruyarak günümüze kadar gelmiştir.

Amasya Mutfağı

Gezmek ile yemek kelimelerinin eş değer olduğu ülkemizde Amasya gezisi içinde Amasya mutfağı da çok önemli bir yer tutmaktadır. Bir şehre yapılan gezilerde o yörenin yemeği yenilmeden dönülmez. Bu bakımdan da Amasya’ya yapılacak bir gezide şehrin en ünlü yemeklerini bilmek gerekir. Tabi sadece yemek isimleri değil bu yemeklerin içerikleri de önemlidir. Yemeklerin bizim damak tadımıza hitap edip etmediği en önemli konular arasında yer almaktadır. Köklü bir tarihi bulunan şehrin bu tarihe dayanan köklü bir de mutfağı bulunmaktadır. Bulunduğu konum bakımından çevre iller ile olan bağlantısı farklı lezzetlerin şehirde buluşmasını sağlamıştır. Şehir mutfağında çorbalardan, et yemeklerine ya da hamur işlerine ve sebze yemeklerine kadar pek çok çeşit yer almaktadır.

Amasya aslında kahvaltıları ile de ön plana çıkan bir şehrimizdir. Kahvaltı bakımından özel lezzetlerin yer aldığı bu şehirde kahvaltı tatları fark yaratmaktadır. Bu lezzet ceviz ve haşhaş birleşiminden meydana gelmektedir. Şehrin yöresini damak tadına çeviren çörek için yoğurt da bulunması gerekmektedir. İsteğe bağlı bazı malzemeler çıkarılıp eklenebilir. Fakat gerçek bir Amasya çöreği için ceviz ve haşhaş olmazsa olmazdır. Elbette bu çöreğe asıl tadı verecek olan bir malzeme de tereyağıdır. Tüm bu lezzetlerin birleşmesi ile çörek en güzel halini alacaktır. Gerçek bir Amasya Çöreği elbette Amasya’da yenmektedir.

Keşkek pek çok şehir için ünlü olan yiyecekler arasında yer alır. Ayrıca bu yemek her yöreye hatta ile göre farklı şekilde yapılmaktadır. Bu lezzeti en iyi şekilde almak isteyenler şehre yaptıkları gezi esnasında burada yemek yemelidir. Keşkeklik buğday ve elbette kuzu eti bu yemeğin başrol oyuncularıdır. Yemeğe asıl lezzetini veren şey ise kuzu etidir. Kırmızı toz biber, çemen de bu bölgenin keşkekine özel tat veren ayrıntılardır. Bu bakımdan Amasya keşkeki daha farklı bir lezzet oluşturmaktadır.

Et her bölgede olduğu gibi Amasya’da da vazgeçilmez bir lezzettir. Etli bamya isminden anlaşılacağı üzere et ve bamya ile yapılan yemektir. Fakat burada iki önemli hususa dikkat etmek gerekir. Bunlardan ilki bamyanın taze olmasıdır ve yemekte kullanılacak etin kuzu eti olması gerekir. Domates, salça ve tereyağı da yemeğe lezzet veren diğer malzemelerdir. Soğan ile yapılan bu yemeğe isteğe göre farklı tatlar da eklenebilir.

Amasya Nerededir?

Karadeniz bölgesinde yer alan Amasya, Orta Karadeniz bölümünün iç kısmında yer almaktadır. Şehrin komşuları ise şu şekildedir. Kuzeyinde Samsun yer alan ilin doğusunda Tokat yer almaktadır. Güneyinde Yozgat bulunur ve batısında da Çorum yer almaktadır. Şehir iç bölüm ile Karadeniz bölgesinde beraber yer almaktadır. Bu bakımdan her iki iklimden de etkilenir. Deniz seviyesinden yükseklik il genelinde 1150 m olarak ölçülmüştür. Çevresinde yer alan şehirlere olan uzaklığı ise Samsun iline 156 km, Tokat iline 152 km, Çorum iline 152 km ve Yozgat iline 5 km bulunmaktadır. Merkezde toplamda 7 ilçe bulunmaktadır. Şehre İstanbul üzerinden ulaşmak isteyenler sırasıyla Sakarya, Bolu, Tosya ve Merzifon rotası üzerinden geçmelidir. Ülkemizin başkenti Ankara ise ile 402 km uzaklıkta yer almaktadır. Komşu il olarak şehre en yakın yer Yozgat’tır.

Ne Zaman Gidilir?

Yaz aylarında karasal iklim özellikleri görülen şehirde karasal iklimin kuraklığı görülmektedir. Fakat kış aylarına gelindiğinde karasal iklimin keskin soğukluğu şehrin üzerinde hissedilmemektedir. Bölgede ortalama sıcaklık ise 22,5 derece olarak belirlenmiştir. Bu sıcaklık değerleri ağustos ve temmuz ayları içinde ölçülmüştür. Kış sıcaklıkları ise şehirde ortalama 2 derecelere kadar düşmektedir. Bu sıcaklıkta ocak ayında ölçülmüştür. Tarih içinde şehirde ölçülen en düşük sıcaklık ise şubat ayında ölçülmüştür ve bu sıcaklık ta olarak – 20 dereceleri göstermiştir. Bu bakımdan şehre gitmek için en iyi dönem yaz dönemi olarak belirlenebilir. Yaz aylarında şehir dayanılmaz bir sıcaklığa sahip değildir. Bunun yanında sıcaklık konusunda hassas olanlar bahar aylarında da buraya gelebilir. Kar sevenler ve şehri kış haliyle görmek isteyenler de kışın gelmelidir. Şehirde her mevsim etkin olan yağışlar yaz aylarında görülmemektedir. Yaz ayları sıcaklık seviyeleri 20 ile 25 derece asasında yani ideal seviyelerdedir. Eylül sonu kasım ayına kadar olan dönemde şehre gelmek mümkün olursa diğer dönemlere göre çok daha iyi olacaktır. Bu dönemden sonra yağışlar artarak başlayacak ve sıcaklıklar da düşecektir.

Amasya Gece Hayatı

Gece hayatı bakımından Amasya için sınırsız seçenek beklemek bizi yanıltabilir. Çevresinde de yer alan pek çok il gibi burada da gece hayatı oldukça sınırlıdır. Şehirde özellikle gençler tarafından tercih edilen sadece birkaç kafe tarzı mekan bulunmaktadır. Bu tarz mekanlar gece hayatında tercih edilecek mekanların başında gelmektedir. Gece hayatı deyince meyhane ya da bar tarzı mekanlar arayanlar ise bu şehirden eli boş dönecektir. Böyle yerler Amasya içinde yok denecek kadar az düzeydedir. Ayrıca şehirde bulunan bu tarz yerler her kesimden insanın rahatça girebileceği yerler değildir. Meyhane tarzı yerler sınırlı sayıda olsa da şehirde yer almaktadır. Bu tarz mekanlar şehirde uzun sohbetler için ve rakı balık tarzı yenilip içilen yerlerdir.

Keyifli bir gece geçirmek isteyenler için bu mekanlar en iyi tercih olacaktır. Eylül Buğusu restoran konum olarak ve içerik olarak bu tarz mekanların başında yer almaktadır. Bu mekan genelde gençler tarafından tercih edilmektedir. Fakat farklı yaş ortalamasından pek çok kişi de buraya gitmektedir. Canlı hayatın olmadığı yerler bakımından mekan şehirde öne çıkan en iyi seçenek olabilir. Şehirde 1940 yılına kadar tarihi dayanan Şehir Kulübü de diğer seçenek olarak karşımıza çıkacaktır. Bunların aynı sıra şehrin gece hayatında bulunmak isteyenler için Strabon, Çakallar Seyir Tepesi de başka seçenekleri oluşturur.

Seyir tepensin ekstra yanı ise gece hayatının yanında muhteşem bir manzaraya sahip olmasıdır. Bu tepede güzel bir manzarada yer almak isteyenler tepeye çıkabilir. Amasya zaten yapı olarak son derece tarihi bir yer olduğundan şehirde daha çok tarihi alanlarda sakin bir gece geçirmek de iyi bir tercih olabilir. Şehrin yapısına uygun olarak pek çok mekan erken saatlerde kapanmaktadır. Bu bakımdan şehirde gecelerden fazla beklentiye girmemek gerekir.

Amasya Festivalleri

Binlerce yıldır pek çok Uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Amasya, pek çok Festivale de ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin yapısına uygun olarak pek çok etkinlik değişik zamanlarda şehirde yer almaktadır. İç Anadolu ile olan bağlantısından dolayı şehirde bu yöreye ait pek çok etkinlik yapılmaktadır. Aynı şekilde şehrin Karadeniz ile olan bağlantısından dolayı da şehirde bu yöreye özgü etkinlikler yer almaktadır. Kültür ve sanat adına da şehirde pek çok festival yer almaktadır. Şehir kültür ve sanat adına oldukça ileri düzeyde yer almaktadır.

Şehirde yer alan en önemli festivallerden birisi Amasya Uluslararası Atatürk, Kültür ve Sanat Festivali’dir. Kurtuluş mücadelesinin temellerinin atıldığı alan olarak bilinen bu şehirde elbette beklenen festival bu şekilde olacaktır. 1950’den bu yana Mustafa kemalin bu şehre gelişi bu festival ile katlanmaktadır. Festival ilk olarak sadece 12 Haziran’da Atatürk Günü olarak yapılmaktadır. Daha sonra 10- 12 Haziran tarihi arasında festival olarak bulunmaktadır. Festival boyunca pek çok spor ve kültür faaliyetleri yapılmaktadır. Binlerce katılımcı ile gerçekleşen festival şehrin turizmine de katkı sağlamaktadır.

Son dönemlerde ise festivalin tarihi değişerek 12- 22 Haziran arasında yapılmıştır. Ve 10 günlük festival olmuştur. Merzifon Kültür Ve Sanat Etkinlikleri haftası da aynı şekilde şehirde kültür sanat üzerine düzenlenen bir festivaldir. 27- 30 Ağustos tarihleri arsında düzenlenen bu festival, kortej yürüyüşü ile açılmaktadır. Şenlik boyunca pek çok ünlü isim şehri ziyaret etmektedir. Etkinlik içinde pek çok yarışma, sergi ve konser yapılmaktadır. Uluslararası Geleneksel Okçuluk Festivali, şehirde yer alan en önemli festivaller arsında yer almaktadır. Tarih boyunca pek çok medeniyet için önemli bir merkez olan Amasya, Osmanlı döneminde de aynı şekilde önemli bir merkez olmaya devam etmiştir. Bu dönemde şehirde pek çok ok ve yay ustası bulunmuştur. Ok ve yay ustasının bu şehirde yetişmesi de şehri bu konuda önemli bir yer haline getirmiştir.

Yorum yapın