Gökkuşağı, arkamızdaki güneş ışınlarının önümüzdeki yağmur damlalarından yansıması ve kırılmasıyla meydana gelen bir olaydır. Bir çarpmanın ardından yağmur damlalarından yansıyan renkli ışık ışınları, 42 o civarında kırılır, dolayısıyla 42o kırılma etkisinin gözlerimize gönderdiği bu pozisyonda yağmur damlalarından yansıyan ışınları görürüz. Bu kriteri sağlayan tüm ışınlar bir halka oluşturur; bu halkanın ufukla kesilmeyen kısmına gökkuşağı adını veririz.
Eğer güneş yeterince parlaksa birinin dışında ikinci, daha soluk bir gökkuşağı görmemi mümkündür. Bu da güneş ışınlarının yansımadan önce yağmur damlasına ikinci kez çarpmasıyla oluşur. Peki ya üçüncü bir gökkuşağı ? Son derece mantıklı görünüyor ancak on yedinci yüzyıl bilim insanlarından Edmond Halley’in ortaya koyduğu gibi, üçüncü gökkuşağı güneşin etrafından olmalıdır. Aynı zamanda parlaklığı ikinci gökkuşağından da az olmalıdır. Bu da bugüne kadar kimsenin onun neden görmediğini açıklıyor.