Bir İstanbul Rotası; Ortaköy Gezi Rehberi

Eğer İstanbullu değilseniz İstanbul denilince aklınıza gelen ilk suretlerden biri Kız Kulesi ise diğeri Ortaköy Camii muhtemelen! Boğaziçi Köprüsü‘nün gölgesinde kendi halinde geçinip giderken popülerleşen Ortaköy benim doğduğum büyüdüğüm yer, gençliğimin üzerine serili dantel. Ortaköy sahili boyunca taşralı üniversite öğrencilerinin kitap satarak geçindiği, müşteri beklerken bir sürü kitap bitirdiği ve dünya düzenini dert edindiği günlerin gençlerinden biriyim. O öğrencilerden birçoğu şimdilerin büyük şirketlerinin as adamları oldu. Bazıları ise tası tarağı toplayıp çok uzaklara gitti. Hey gidi günler!

Tarih Boyunca Eğlencenin Adı Burası!

Adı Antik Çağ’da Arkheion, Bizans döneminde ise Klidon olan Ortaköy günümüzde İstanbul gece hayatının nabzının attığı yerlerden. Zaten o dönemlerde de meyhaneleriyle ünlü olduğuna dair tarih notları var.

Belki çok anlatan olmuştur, ya da görmüş ya da geçmişinizdir kıyısından köşesinden kim bilir! Ama bir de benden dinleyin istedim Ortaköy vapur iskelesinin, derenin üzerine dökülmüş asfalt cadde Dereboyu’nun, çamaşır iplerinin zikzak çizdiği eski mahallelerin ve şık asil ruhunun hikayesini! Başlayalım mı?

Ortaköy Gezilecek Yerler

Boğaziçi Köprüsü‘nün ayakları altında, Avrupa yakasından Anadolu kıyılarını seyreden eski bir semt Ortaköy. Ortaköy Camii boğazdan geçen koca gemilere göz kırpan güzelliğiyle arz-ı endam ederken, çevresinden eksilmeyen kalabalık da hiç bitmeyen enerjisinin kanıtı gibi. O kalabalıktan her dilde bir muhabbet yayılır ve birbiri ardına dizilmiş kahvelerden Suriyeli garsonlar gelin çay var, nargile var diye bağırır.

Buluşma, kaynaşma gibi birçok yaşanmışlıkların mesiresi olmuş Ortaköy gezilecek yerler açısından tek başına bir İstanbul rotası. Çünkü daha kumpir yiyeceksiniz, pazar gezeceksiniz ve belki de akşama House Cafe‘de buluşup bir şeyler içeceksiniz.

Ortaköy Beşiktaş Yolu

Ortaköy’e nasıl gidilir mevzusundan başlayalım önce. Ortaköy Beşiktaş arası ağaçlı bir yoldan gidersiniz bu tarihi semte, giderken de buram buram tarih kokan birçok yapının önünden geçersiniz. Takriben 3 kilometre olan mesafeyi isterseniz otobüse binerek, isterseniz dolmuş ya da taksiyle 5 dakikada sonlandırabilirsiniz elbet ama ben hep yürüyerek giderim.

Yolun orta noktası Yıldız Parkı’dır ve biraz ötesinde Yahya Efendi Camii’nin bulunduğu yokuşu görürsünüz. Yıldız Parkı’nın karşısında sahil boyunca dizilmiş tarihi yapılar arasında en dikkat çeken tabii ki Çırağan Sarayı olup, içeriyi göreceğim diye biraz oyalanabilirsiniz. Beşiktaş Anadolu Lisesi (mezun olduğum lise) Kabataş Erkek Lisesi (kardeşimin lisesi) ve yandığı için uzun bir tadilat geçiren Galatasaray Üniversitesi de bu yol üzerindedir.

Ortaköy Camii

Ortaköy’ü simgeleyen en heybetli yapıdır Ortaköy Camii ve Büyük Mecidiye Camii olarak da bilinir. Etrafından gelip geçen insanlar ve gemiler için durup bakılası, ezanı dinlenesi ve içeride ne var diye kapısından girilesi bir ihtişamla görüp geçirmişliği uzun yıllara yayılır. 1854 yılında Sultan Abdülmecid döneminde yapılmıştır ve mimarı da Nagogos Balyan’dır. Eski İstanbullu bir Ermeni olan Balyan aynı zamanda Dolmabahçe Sarayı’nı da yapan mimardır. Bu yüzden iki yapı arasında birçok benzerlik bulunmaktadır. Ortaköy Camii gece manzaralarıyla da fotoğraf literatürlerine geçmiş İstanbul portrelerindendir. Eski İstanbul denilen tarihi yarımadadaki birçok cami kadar güzel ve anlamlı bulacağınız mimarisi Barok tarzındadır.

Her cepheden güneş alacak şekilde tasarlanan iki minareli caminin kubbesinde hat sanatıyla Allah, Muhammed ve halifelerin ismi yazılmıştır.

Cami yapılmadan önce arsasında bir mescit bulunduğu ve Patrona Halil ayaklanmasıyla da yıkıldığı biliniyor. Caminin bu güne gelene kadar geçirdiği badireler ise say say bitmiyor. Benim hatırladığım 1984 yılında geçirdiği büyük yangın. Cami görevlilerinin kaldığı lojman yanarken tüm ailenin mahsur kalıp çıkamadığına içimiz yanmıştı Ortaköy olarak! O günlerin üzerinden kallavi bir restorasyon geçirdi Ortaköy Camii. Şimdi dimdik ayakta ve akıp giden zamanı, akıp giden suları, akıp giden insanları izliyor…

Tarihi Ortaköy Hamamı

Ortaköy sahil yolunu takip ederken bu hamamın önünden muhtemelen geçtiniz. Geçirdiği restorasyonlar ve hamam işlevinden uzaklaşıp başka başka sektörlerde anılmasıyla evrimleşmiş bu yapı Türk nüfusun Ortaköy’e yerleştiğinde yaptırdığı ilk eser. Biz ona Tarihi Ortaköy Hamamı desek de aslında ismi Hüsrev Kethuda Hamamı.

Hüsrev Kethuda 16. Yüzyılda yaşamış, Sokullu Mehmet Paşa’nın kahyası. Zaten Kethuda kelimesi de günümüzde kahya kelimesine karşılık geliyor. Hüsrev Kethuda bu hamamı 1550 (bazı kaynaklara göre 1570) yılında Mimar Sinan’a yaptırmış ve 1900’lü yıllara gelene kadar da halka açık hamam olarak hizmet vermiş. 2000’li yıllara gelindiğinde ters köşe bir manevrayla restaurant ve gece kulübüne dönüştürülmüş. Şimdilerde ise sanat atölyesi olarak kullanılıyor.

Gelelim tarihi hamamı özel kılan mimari detaylara! Öncelikle Mimar Sinan’ın elinden çıkması yapıyı İstanbul için çok özel ve önemli kılıyor.

Hamam iki kubbeli kare alandan oluşuyor. Bir kubbe erkeklerin bir kubbe de kadınların hamamını örtüyor. Eskilerde damat hamamları, gelin hamamlarının yapıldığı ve sadece mimarisiyle değil, geleneksel yönüyle de de bir abide olan binaya geçerken daha dikkatli bakın.

Esma Sultan Yalısı

Bizim çağın genç kızlarının gözde düğün mekanı, birçok ünlünün parayı bastırıp düğün yaptığı Esma Sultan Yalısı dışarıdan bakıldığında rengini pek belli etmiyor aslında. Daha çok yıkılmış eski bir yapı izlenimi verse de, gireni çıkanını gördükçe içeride olanları, ihtişamı, şatafatı hissettiriyor biraz biraz.

Yalının mimarı Ortaköy Camii’nin mimarının soyadından aşina olduğumuz Sarkis balyan. Zaten konum olarak da Ortaköy Camii’nin tam karşısında bulunuyor.

Yapıya adını veren Esma Sultan ise Osmanlıların 32. Padişahı Sultan Abdülaziz’in kızı. 1873’de Dolmabahçe Sarayı’nda doğan ve 3 yaşındayken babası tahttan indirilen Esma Sultan yetiştirilmek üzere önce hareme, 16 yaşındayken de Çerkes Mehmet Paşa’ya verilmiş. Yani tahtlı yerlerde doğsa da, bahtlı gönüllerden olamamış. Bu yalı da sultana düğün hediyesi olarak verilmiş. Yalı daha sonraları Cemile Sultan, o ölünce de kızı Fatma Sultan tarafından kullanılmış. 1915 yılından Osmanlı mülkü olmaktan çıkmış ve önce Rum okulu, sonrasında da tütün deposu olarak kullanılmış. 1950’li yıllarda ise eski viran hallerini başlatan marangozhanelere dönüşmüş. Ta ki 1975 yılında onu yıkan koca bir yangın geçirene kadar… Neo-klasik tarzdaki yalı uzun yıllar viran bir şekilde sihirli bir değneğin dokunmasını beklemiş. Beklerken neredeyse çöplüğe dönüşen yapıya beklediği yardım eli 1990’lı yıllarda gelmiş. The Marmara Collection yapıyı satın almış, İç mekan temizlenip güzel bir restorasyondan geçirilmiş, dış cephe ise çelik ve cam kombiniyle kapatılarak farklı bir çehre kazandırılmış.

Esma Sultan Yalısı boğazın en dikkat çeken en ışıltılı yapılarından…

Feriye Sarayları

Ortaköy Beşiktaş yolu üzerinde, Kabataş Erkek Lisesi otobüs durağının arkasında göreceksiniz Feriye Sineması ve Feriye Lokantası’nı! Peki Feriye Sarayı nerede diye soracak olursanız şöyle açıklayalım;

Feriye Sarayları Ortaköy Beşiktaş Yolu boyunca uzanan Çırağan Caddesi’ndeki tüm sarayların genel adı. Kabataş Erkek Lisesi, Kalkavan Denizcilik Lisesi, Galatasaray Üniversitesi, Çırağan Sarayı, Beşiktaş Lisesi de Feriye Sarayları tanımının içinde yer alıyor. 1800’lü yıllarda Topkapı Sarayı gibi haşmetli büyük saraylarla yetinmeyen ve manzaralı yeni yerler arayan Osmanlı Hanedanlığı sahil yoluna ardı ardına saraylar yaptırmaya başlamış. Bu saraylardan ilki 1856 yılında yapımı tamamlanan Dolmabahçe Sarayı imiş. Ardından 1872’de Çırağan Sarayı yapılmış, ek bina da denilen Feriye Sarayları ile de yapılanma devam etmiş.

Beşiktaş Ortaköy yolu boyunca yürürken gördüğünüz tüm binalar 19. yüzyıl başlarından kalan hanedanlık mirası. Ama onca ihtişamın ve denize açılan koca pencerelerin, kapıların arasında gizli bir de hüzün var.

Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz bir darbeyle tahtından indirildiğinde Topkapı Sarayı’na yerleştirilmiş ve nedendir bilinmez 4 gün sonra Feriye Sarayları’na gitmek istemiş. Tarih 4 Haziran 1876 iken kendi yaptırdığı saraylardan birinde bilekleri kesik olarak bulunmuş. Sebebi kimi tezlere göre bir suikast, kimine göre ise onur zedelenmesinin yol açtığı bir intihar olan bu ölümün nedeni hala bilinmiyor.

Şimdi gelelim Feriye adını gördüğünüz saray binasına! Bu saraylardan birisi restorana dönüştürülmüş ve muhteşem bir manzara eşliğinde muhteşem menüler sunuyor. Evlenme teklifi mekanları arasında ilk sıralarda yer bulan Feriye Lokantası 2000 yılında
sevgilimin bana evlenme teklifi ettiği yer aynı zamanda!

Ortaköy Sahili

Kumpir denilince akla gelen ilk yer burası! Kumpirin Ortaköy’deki geçmişi 1990’lı yılların başına dayanıyor. O zamanlar üniversite öğrencileri arasında geleceği parlak bir girişimcilik gibi görünüyordu kumpirci olmak. Yurtdışında da böyle sokak lezzetleri var ama içeriğini bu kadar çeşitlendirmiyorlar. Ortaköy sahil girişinde birçok kumpirci var kumpir fiyatları da 20-30 tl arasında değişiyor. Waffle, lokma vb. gibi lezzetlerin yanında lokantalar, meyhaneler ve cafeler de Türk ve dünya mutfaklarından ne isterseniz bulacağınız yerler.

Ortaköy sahili aynı zamanda sokak tezgahlarının olduğu; takıdan, çantaya, şapkaya, hediyelik eşyaya hatta taş plağa kadar birçok satıcının bulunduğu sokak aralarına yayılmış bir pazara sahip. Müşterilerin çoğu da sezona göre sayısı artan Araplar. Ortaköy Camii çevresinin genel adı Ortaköy Meydanı ve Esma Sultan Yalısı ile cami arasında kalan bölge Boğaz turu teknelerinin yolcu aldığı ayrıca Beltaş Cafe’nin bulunduğu yer. İskelenin bulunduğu meydanda ise eğlence mekanları ile sahil kafeler bulunuyor. Meydanın ortasında konumlanan tarihi çeşmenin sicilini merak edenler için de küçük bir not; çeşme 1723 yılında Nevşehirli Damat İbrahim tarafından yaptırılmış.

Ortaköy Sosyete Pazarı

Eskiden Ulus Sosyete Pazarı olarak anılan pazar artık Perşembe günleri Ortaköy’ün son durağında Korukent yakınında açılıyor. Küçük bir alan olsa da aradığınız pek çok şeyi bulabiliyorsunuz Ortaköy Sosyete Pazarı’nda. Markalı ve Vintage ürünlerin oldukça ucuz olduğu bazen mankenlerle filan karşılaşacağınız pazara Beşiktaş Belediyesi ücretsiz ring seferleri düzenliyor. Servisler Akmerkez, Zincirlikuyu ve Kurçeşme Tepeüstü’nden kalkıyor. Kalkış saatleri için Belediyenin sayfasına bakabilirsiniz.

Eski Ortaköy Sokakları

Eskilerde şimdi Dereboyu denilen ana cadde boyunca şırıl şırıl bir derenin aktığı, Ulus’un papatya tarlası, köprü altının bostan olduğu Ortaköy artık kentsel dönüşümle modern bir üs olma yolunda! Cadde boyunca yürüdüğünüzde farklı milliyetlerde birçok insanla karşılaşabilirsiniz. Çoğu öğrenci olan yabancı nüfus Ortaköy’deki yurtlarda kalıyor. Evlerin çoğunda da yakın üniversitelerde okuyan öğrenciler oturuyor. Mahalle kültürünü canlı tutan Portakal Yokuşu’nda sıralı evler ve Bulgurcu Sokak’ta eski Yahudi nüfusun yaptırdığı 18 evden başka pek yer yok denilebilir.

Ortaköy’de Ne Yenir?

Ortaköy yeme içme açısından çok geniş alternatiflere sahip bir İstanbul semti. Tüm lezzetler ise sahil ve Ortaköy içindeki sokak aralarına yayılmış. Sahil kısmı Ortaköy gece hayatının en parlak olduğu ve dışarıdan gelenlerin tercih ettiği gurme restoranlarla çevrili. Semtin iç kısımlarında ise genellikle öğrenci nüfusun rağbet ettiği kahvaltı mekanları, yemek salonları bulunuyor.

Sahil kısmında, denize nazır konumdaki Banyan Restaurant, The House Cafe ve tabii Feriye Lokantası es geçilmeyecek pahalı mekanlar. İyi lezzetler için daha mütevazi mekanlar arıyorsanız Eski Bahçe Sokak’ta boylu boyunca uzanan kahvaltıcılar, pizzacılar, etçiler alternatifler arasında. Bir de meşhur bir lahmacuncusu var semtin. Fıstık Lahmacun küçücük bir salon olsa da mutlaka oturup 2 lahmacun yemenizi öneririz.

Yorum yapın