Borçlar Hukukunda Hakkaniyet Sorumluluğu Nedir?

Türk Medeni Kanunu m. 15 ‘ e göre , ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri , kanundaki istisnalar saklı kalmak üzere , hukuki sonuç doğurmaz . TMK. m.14’e göre de , ayırt etme gücü bulunmayan kimse fiil ehliyetine sahip değildir .TMK m. 16/II ise , ayırt etme gücü bulunan küçük ve kısıtlıların haksız fiilden doğan zarardan sorumlu olduklarını hükme bağlamıştır . Bu son hükmün karşıt anlamından , ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük ve kısıtlıların haksız fiil ehliyetinin bulunmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır . Failin hukuka aykırı bir fiille başkasına verdiği zarardan sorumlu tutulabilmesi için , kusurlu olmasını öngörmektedir .Bunun sebebi , kusur sorumluluğunda kusurun , sorumluluğun kurucu şart ve unsuru olmasıdır . Ancak TMK m.15’in açık hükmünden anlaşıldığı üzere ” kanuni istisnalar saklıdır . ”

İşte bu istisnaların en önemlisi ; Türk Borçlar Kanunu m. 65’te düzenlenmiştir . TBK m. 65/ I ‘ e göre ” Hakkaniyet gerektiriyorsa , hakim ; ayırt etme gücü bulunmayan kişinin verdiği zararın tamamen veya kısmen giderilmesine karar verir .” Bu madde uyarınca ayırt etme gücü bulunmayan kimseler , hakkaniyet gerektiriyorsa , başkasına verdikleri zararı ” Kusursuz Sorumluluk ” ilkesine göre gidermek zorundadır . Buradaki sorumluluk hakkaniyet düşüncesine dayanmaktadır . Hakkaniyet kelime anlamı olarak hak ve adalete uygun demektir . Yani ayırt etme gücüne sahip olmayan durumun gerektirdiği koşullarca hak ve adalete göre vermiş olduğu zararı gidermekle sorumlu olmaktadır .

Zarar veren ekonomik yönden zengin , zarar gören daha düşük gelire sahipse ; zarar göreni uğradığı zararla başbaşa bırakmak adalet duygularını zedeler .Kanun koyucu burada genel ilkelerden ayrılmış ; bir kusursuz sorumluluk türü olan hakkaniyet sorumluluğunu düzenlemek zorunda kalmıştır .

Hakkaniyet Sorumluluğunun Şartları Nelerdir ?

  1. Sorumluluğun Genel Şartları : Sorumluluğun genel şartları , zarar – uygun illiyet bağı – hukuka aykırılık olmak üzere üçe ayrılmaktadır .Genel şartların ilki , bir zararın meydana gelmiş olmasıdır . Zarar maddi bir zarar olabileceği gibi ; manevi bir zarar oalrakta karşımıza çıkabilir . İkinci şart , meydana gelen zarar ile ayırt etme gücünden yoksun kişinin davranışı arasında uygun illiyet bağı olmalıdır . Yani zarar , ayırt etme gücüne sahip olmayan bireyin davranışından doğmalıdır . Son şart ise , fiil hukuka aykırı olmalıdır . meşru savunma , hakkın kullanılması fiili hukuka aykırı hale getirir .
  2. Sorumluluğun Özel Şartları : Özel şartlardan ilki zarar veren ; ayırt etme gücünden yoksun olmalıdır .Zarar veren ayırt etme gücünden sürekli yoksun olabileceği gibi geçici yoksunluk da söz konusu olabilir .Ayırt etme gücünü geçici olarak kaybeden kişi , eğer kendisi buna neden olmuşsa ( alkol , uyuşturucu madde etkisiyle ) o zaman kusursuz sorumluluk değil kusur sorumluluğuna göre sorumlu olur . Ancak ayırt etme gücünü iradsi dışı geçici olarak kaybetmişse ( başkasının kolasına uyuşturucu atmış olunması gibi ) bu kez birey bunu ispat ederek sorumluluktan kurtulur . Sorumluluğun özel şartlarından diğeri ise ; hakkaniyet tazminat verilmesini gerektirmelidir .Yani Zarar verenin ekonomik durumu tazminata elverişli olmalı . Tarafların özel durumları zararın doğduğu an değil ; hükmün verileceği an göz önünde tutularak değerlendirilmelidir .

Yorum yapın