2014 senesinin ilk süper kahraman filmi “Captain America: The Winter Soldier” (Kış Askeri) seyirci ile buluşuyor.
Marvel firması 2008’de kendi stüdyosu ile başladığı sinema macerasında şimdiye kadar en çok üç film ile Iron Man’e yatırım yapmıştı. Thor için de iki film yapan Marvel’ın Thor’da Iron Man’de olduğu gibi bir standart yakaladığını söylemek zor. Captain America’nın ilk filmini ben beğenmiştim. Bunun en önemli sebebi ise 2. Dünya Savaşı filmlerini sevmemdi ancak bu filmin süper kahraman filmi gibi olmadığını da söyleyen çok kişiye denk gelmiştim. İlk film için en olumsuz eleştirim Red Skull’dan yeteri kadar yararlanılmadığı konusundadır.
Captain America 2’yi seyretmeden önce filmden iki sebepten dolayı ümitliydim. Yayınlanan fragmanlar kesinlikle karşımıza farklı bir süper kahraman film anlatımı çıkacağının sinyallerini veriyordu. Ayrıca yönetmen öğütme konusunda tecrübeli Marvel firması ikinci filmi emanet ettiği yönetmen Russo kardeşler ile film gösterime girmeden üçüncü film için anlaşmıştı.
Captain America’nın yeni macerası beklediğim gibi baştan sona tempoluydu. Tempolu olması tek başına ortaya iyi bir film çıkarmak için kesinlikle yeterli değil ve film bunu diğer artıları ile önemli derecede çözüyor. Diğer Marvel filmlerinden tanıdığımız simalar bu filme çok ciddi katkı sağlamışlar. Nick Fury, Black Widow ve Maria Hill’den Maria Hill yine figüran kıvamında kalmış ama bu sefer Nick Fury ve Black Widow gerçekten filmde yer aldıklarını hissettirmişler. Nick Fury iki dakika gözüküp, özlü sözler söylemekten daha fazlasını yaparken Black Widow nerdeyse filmin baş karakteri kadar rol çalmış. Artık Scarlett Johansson gururla bir Marvel filminde oynadığını söyleyebilir.
“The Avengers” filmini ayrı tutacak olursak Captain America 2’nin diğer Marvel filmlerine göre daha iyi yaptığı en önemli nokta filmin iyi bir başlangıç yapmasıydı. Bu açıdan bana “The Dark Knight” filmini hatırlattı. Iron Man ve Thor’un ikinci filmlerine göre bu filmde daha çok karakterin olması filmin akıcı olmasını desteklemiş. Filmde ilk filmden bazı karakterler yine karşımıza çıkıyor, ilk filmi seyretmeyenler için bu sebeple bazı sahneler anlamlı gelmeyebilir. Yeni karakterlerden Falcon ve Robert Redford’un canlandırdığı Alexander Pierce öne çıkıyor ama onlar da kaç film sonra şans bulan Nick Fury ve Black Widow’un önüne geçemiyorlar.
Aksiyon içerisinde geçen filmde seneler sonra yeni bir hayata başlayan Captain America’nın yaşadığı yalnızlık başarılı anlatılmış. Bu duruma filmde vurgu yapılmasa eksikliği hissedilecek kadar güzel bir anlatım yolu bulunmuş.
Bu filmin iyi bir film olduğunu düşünen birisi olarak filmi beğenmeyenlerin olacağını da düşünüyorum. Bu yorumu ise “Iron Man 3″ün aldığı olumsuz eleştirileri dikkate alarak söylüyorum. “Iron Man 3″ün çizgi roman fanatiklerini üzen yanlarını bir kenara bıraksak bile filmin anlatım biçimi bazı seyircilere ters gelmişti. Bu anlatım biçimini James Bond filmlerine benzetmiştim. Captain America 2 ise daha çok Bourne serisinin havası var.
Filmin konusunu merak edenler başka sayfalardan okuyabilirler. Spoiler olmaması için konunun sadece S.H.I.E.L.D. odaklı olduğunu söyleyebilirim.
Biraz da filmin olmazsa olmaz etkenlerine bakalım:
- Aksiyon sahnelerinde müzik kullanımı kusursuz olmuş. İlginç olan ise tematik açıdan aklımda bir müziğin kalmaması oldu.
- Mizah dozajının iyi tutturulduğunu düşünüyorum. Thor filmlerinde Iron Man filmlerindeki kadar espri olması banagarip geliyordu.
- Görsel efekt konusunda “The Avengers” filminden beri yakalanan başarı bu filmde de devam ediyor. Yine de 3D için “ekstra katkı” yaptı diyemem.
- İki aksiyon sahnesinin ileri derecede kahramanlık açısından karizmatik olduğunu da eklemeliyim.
- Stan Lee’siz Marvel filmi olmaz!
- Filmin sonunda iki tane ekstra sahne var!
Süper güç olarak görsel anlatımı diğer süper kahramanlara göre daha zayıf olan Captain America’nın ikinci filminde tüm dezavantajları avantaja dönüştürülmüş. Bu yaratıcı sonucun üçüncü filmde nasıl değerlendirileceğini merak ediyorum. Hatta gelinen noktada Marvel’ın eline ilk kez karanlık bir film yapma şansı geçtiğine inanıyorum. “Captain America: The Winter Soldier” yakaladığı akış karanlık bir hikaye ile devam edecek altyapıyı oluşturmak için yeterli.