Çin Dünya’yı Değil, Dünya Kendini Vurdu

Yünsa Çin Genel Müdürü Hüseyin Kavrak ile yaptığımız söyleşinin ikinci bölümündeyiz, bu bölümde Çin mallarını, Çin iş kültürünü, Çin iş yemeklerini konuşuyor olacağız. Çin’in 4/3 ünü gezmiş, Çin’e geldiği ilk yılda sadece 200 den fazla fabrika ziyaret etmiş bir tecrübenin anılarını sizlerle paylaşıyor olacağız.

Dünya kendi kendini vurdu

Hüseyin Bey, Çin’i kötülemeden önce Çinli kim, sorusunu herkesin sorması gerektiğini düşünüyor. Çinlilere ucuz malları yaptıran, lüks malları getirerek kopyalatan kişilerin Çinliler değil yabancılar olduğunu, dolayısıyla Çin’i kötülemeden insanların, Çinli kim diye sorgulaması gerektiğini düşünüyor. Çinliler, öğrendikleriyle harekete geçip bir adım öteye götürebiliyorlar ama onlara ilk öğreten bizleriz diyor.

Çin’de hiçbir şey tesadüf değil

Çin’de hiçbir şeyin tesadüf olmadığının altını çizen Kavrak, büyümesi tesadüf değil, yatırım ve gelişmeler tesadüf değil diyor. Öyle köyler gördüm tarlayken, endüstriyel bölge olmuş, yöre halkı fabrikalara ortak olmuş ve o köy gelişmiş etrafında şehirler kurulmuş.

Çinlilerde iş toplantıları

Çinlilerle toplantıya girdiğinde görünüşüne bakarak karar verme. İlk toplantıda karar mekanizmasını çözmeniz imkansız diyor ve anısını ekliyor. Fuarda tanışmış olduğum bir firmanın CEO’suyla randevu talep ettim, fabrikalarını ziyaret etmek istediğimi söyledim. İplik alacaktık pazarlığa oturduk, sıkı pazarlıklar sonucunda CEO’nun söylediği fiyattan daha düşük fiyatı, bana satış müdürü kartı veren adam söyledi diyor.

Bir toplantıya birçok Çinli aynı anda girebilir, ve hepsi Genel Müdür yardımcısı kartı verebilir kim kimin nesi çözemezsin diyor. İngilizce bilmediklerini söylerler ama sizin dediklerinizi anlarlar diyor, tercüman ona çevirirken o süreyi düşünme süresi olarak kullanırlar. İki-üç işten sonra firmanın gerçek patronlarını tanımaya başlarsın diyor sayın Kavrak.

Çinlilerde iş yemekleri

Yemeden içmeden iş konuşmuyorlar diyor, bazı yerlerde direk seni yemeğe alıp götürürler diyor. Müslüman olduğunu söylersen ne yemediklerini belli edersen sana ona göre yemek hazırlatırlar ama yine de Çin yemeği yersiniz diyor. İçkinin de Çin iş kültüründe büyük önemi var, 10 kişi beraber yemeğe çıkarsınız diyor, hepsi ayrı ayrı “ganbei” (fondip) yapar ama sen tek başınasın, sadece ganbei yapmak için heyetin içinde bir-iki ayyaş bile bulunuyor diyor. Normalde iş yemeklerinde alkol almadığını ama bir iş yemeğinde işin aciliyetinden aldığını söylüyor. O yemekte çok içtik yemekten sonra tekrar toplantıya geçip imzaları atmamız gerekiyordu, ama ben bu vaziyette hem onların hemde kendimin sağlıklı karar veremeyeceğini kendilerine bildirdim. O gece o şehirde kalacağımı ertesi günü işi bitirebileceğimizi söyledim. Ertesi günü firmanın genel müdürü bana, dünkü yapmış olduğun davranışla, “sen bu firmanın sadece müşterisi değil, aynı zamanda gerçek dostu oldun” diye ekledi. Hüseyin bey Çinlilerde karşılıklı güven ve dostluk çok önemli diyor.

Çin ucuz bir ülke değil

Çin her şeyin ucuz olduğu bir ülke olmaktan çıkacağını da belirten Kavrak, 5 yıl sonra orta maliyetli ülke olacağını savunuyor. Çin’in genelinde vasıfsız işçi ücretinin 150 $ olduğunun altını çizen Kavrak, 20 yıl içinde 20 $ dan 150 $ geldiği düşünülür ise gelecek daha hızlı büyüyecek diyor.

Çin’in öz güveni var

Olimpiyatların, uzaya insan gönderilmesinin, artan refahın, exponun Çinlilere öz güven aşıladığına da vurgu yapan Kavrak, Çin bunlarla dünya devleti olduğunu kanıtladı ve halkı artık kendine ve ülkesine güveniyor diyor. Çin’in hedefinin Avrupa asla olmadığı, geçmek istedikleri tek hedefin Amerika olduğunu düşünüyor. Avrupaya ilgileri var ama asıl geçmek istedikleri Amerika diye düşünüyorum diyor.

Son olarak Çin’de bir sürü sorunun olduğunun altını da çizen Kavrak, ama bunun karşısında tüm sorunları çözmek için çalışan ve çözüm üreten bir devletin olduğuna da dikkat çekiyor.

Yorum yapın