Çin’e artan bir ihracatımız var, ve her ay basında Çin’e ihracatımız şu kadar arttı bu kadar arttı gibi magazinsel haberler zaten yer alıyor. Biz işin magazinsel tarafının dışında Çin’e olan ihracatımızın sektörel tarafına bakacağız.
Çin’e olan ihracatımız
Çin’e olan ihracatımız 2007 yılında ilk 1 milyar dolar rakamını gördü, bu yılın sonunda da 2 milyar doları geçmesi bekleniyor. 2007 yılında aynı zamanda Çin’den olan ithalatımız da ilk 10 milyar doların üzerine çıktı ! 2008 yılında Çin’e olan ihracatımız 1.4 milyar olurken, ithalatımız ise orantısız şekilde artarak 15.6 milyar dolar seviyesine çıkmıştı. 2009 kriziyle beraber ithalatımız düşerken, Çin’e olan ihracatımız bir önceki yıla göre artış göstermişti. 2010 yılının ilk 10 ayını baz alarak, 2009 ve 2008 yıllarıyla ihracat rakamlarımızın karşılaştırmasını yapıp, daha sonra da sektörel olarak ihracat rakamlarını inceleyeceğiz.
2010 yılı ilk 10 ayında Çin’e olan ihracatımız; 1.887.501.141,00
2009 yılı ilk 10 ayında Çin’e olan ihracatımız; 1.204.416.567,40
2008 yılı ilk 10 ayında Çin’e olan ihracatımız; 1.283.304.289,35
Çin’e olan ihracatın lokomotifi madencilik
2010 yılı ilk 10 ay itibarıyla Çin’e olan ihracatımızın %69’unu Madencilik sektörü oluşturmaktadır. Madenciliğin 2009 yılında ilk 10 ayında Çin’e ihracatımızdaki payı %59,54 oranındaydı, 2008 de ise %62,80 civarındaydı. 2009 yılının ilk 10 ayında Çin’e olan maden ihracatımız 717 milyon dolardan, %83 oranında artarak 1,302 milyon dolara yükselmiştir.
– Madencilik, Çin’e olan ihracatımızda bulunan diğer ürünlerin toplamının iki katından %7 daha fazladır (%69 Madencilik, %31 diğer ürünler)
– Çin’e olan ihracatımız, Çin sanayisine bağlıdır, Çin sanayisi geliştikçe gelişecek, sanayideki yaşanacak en ufak dalgalanmada alabora olacaktır. Çin’e olan ihracatımız bu yüzden sağlıklı değildir, sektörel olarak dengeyi gözetmemiz gerekmektedir.
– Pazar için teşvikler bulunmasına rağmen bu teşviklerden firmalar bilinçli şekilde yararlanamamaktadır. Devletin bazı konularda yapacağı çalışmalarla ihracatımızı çeşitlendirmek ve olanlarda iddialı hale gelmek mümkündür.
– Çin’e tekstil ihracatımız artış göstermektedir, bu pazarda da güzel bir yer edinmek için “Markalaşmaya” önem verilmelidir. Dünya döndükçe aynı kalitede daha ucuza yapan birileri mutlaka olacaktır. Tüketici alışkanlıklarının yeni şekillendiği Çin’de markalaşarak şimdiden pazar payı almak önemlidir. Hazır Giyim önem kazanmaktadır.
Bir sonraki yazıda Türk firmaları Çin’deki fuarlarda neden başarılı olamıyor, Çin pazarına girmekten neden vazgeçiyor ya da erteliyor. Bunların önüne nasıl geçilebilir konularına değineceğim.