Dilimize Sahip Çıkalım!

Dil sözlükte; aynı milletten veya toplumdan olan insanların anlaşabilmelerini sağlayan bir “iletişim aracı” olarak tanımlanır.

Dil; millet ve devlet oluşumunda önemli etkenlerden biridir. Biz Türkler bu konuda (devlet ve millet olmada) çok başarılı sayılsak da dil konusunda o kadar da başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz. Zengin bir dile sahip olduğumuzu bilsek de özellikle konuşmalarımıza bu zenginliğin bir türlü yansımadığını görüyoruz. Bu zenginliği yansıtmaktan da vazgeçtim, olana sahip çıksak o da yeter! düşüncesindeyim. Teknolojinin gelişimi ile dilimiz bozulmaya doğru gidiyor . Daha doğrusu teknolojinin yanlış kullanımı dilimizi körleştiriyor. Telefonlarımızda kullandığımız uygulamalar sayesinde iletişim kolaylaşsa da dilimiz kaybolmaya bir adım daha yaklaşıyor. Kısa ileti adı altında Türkçede olmayan kısaltmalar üretmeye başladık artık. Üretmekle de kalmıyor, o saçma kısaltmaları konuşma dilinde de kullanıyoruz. (kib,by, smile vb.) Özellikle gençler arasında yaygın olan bu durum çağa ayak uydurma olarak kılıfını buluyor.

Bugün çevremize baktığımız zaman bile dilimize gereken özeni vermediğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Örneğin; Kızılay Meydanına çıktığınızda mağaza, işyeri ve yemek alanlarının isimlerine lütfen dikkat edin! Kaç tanesinin ismi Türkçe? Sözüm ona çağa ayak uydurma adı altında Türkçeden başka her dili kullanıyorlar. Türkçe utanılacak bir dil mi sizce? Türkçesi varken neden İngilizcesini, Arapçasını kullanıyoruz? Özümüzü mü yitirdik acaba? Son zamanlarda yaygın olan durumlardan biri de çocuklarımıza verdiğimiz isimler. Dinimize uygun olsun diye çocuklarımıza anlamını bile bilmediğimiz Arapça isimler koyuyoruz. Mantık şu; ismi Kur’an-ı Kerimde geçsin, sevaptır. Niye çocuğa Türkçe isim koyarsam günah mı? Diye soruyorum, o zamanda bana günah işlemişim gibi bakıyorlar, rahatsız oluyorum ister istemez. Bu durum sadece kişisel değil aynı zamanda toplumsal meselelerimizden. Bireysel olarak dilimize sahip çıkmak istesek de, kurum ve kuruluşların yaptıklarıyla her şey boşa gidiyor. Bugünlerde yeni bir moda daha başladı. O da Çince. İstanbul’da durak isimleri aynı zamanda Çince olarak da yazılacakmış. Türkçeye gereken değeri çok iyi veriyoruz zaten bir de Çinceye sahip çıkalım dediler herhalde, ilginç bir yaklaşım gerçekten. Buradan hareketle yabancı dile karşı olduğumu düşünenler olabilir ancak benim derdim yabancı dil öğrenimi ile ilgili değildir. Tek derdim insanların konuştukları dile sahip çıkması ve Türkçenin gerekli değeri görmesidir. Bunu içinde insanların bu konu da daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum.

İşin özü başlıkta da belirttiğim üzere “Dilimize Sahip Çıkalım!” Bana göre dil millet demektir, milletimize sahip çıkalım. Millet devlet demektir, devletimize sahip çıkalım. Devlet toprak demektir, toprağımıza sahip çıkalım. Nihayetinde toprak hayat demektir, hayatımızı da gerektiği gibi yaşayalım.

Dil yok olursa millet yok olur. Millet yok olursa devlet yok olur. Devlet yok olursa toprak yok olur. Toprak yok olursa hayat yok olur…

Yorum yapın