Ağız ve diş sağlığı için en önemli faktör dişlerin doğru bir şekilde fırçalanmasıdır. Doğru fırçalama için ise insanların doğru diş fırçasını seçmeleri gerekir. Uzmanlar, diş fırçalarının orta sertlikte olması gerektiğini ve fırça başının küçük olması gerektiğini belirtmektedir. Diş başlığının küçük olması arka dişlere çok daha kolay bir şekilde ulaşılmasını sağlamaktadır. Ayrıca diş macununun da seçiminde dikkat edilmesi gerekmektedir. Sürekli olarak farklı markalar kullanmak hiç sağlıklı değildir. Ayrıca diş macununun flüorür içerikli olmasına da özen gösterilmelidir.
Uzmanlar dişlerin, dişe 45 derecelik açı ile diş etinden dişe doğru dairesel hareketler yapılarak fırçalanması gerektiğini savunmaktadır. Ön dişlerden başlanarak arka dişlere doğru tüm dişlerin fırçalanmasına dikkat edilmelidir. İnsanlar arasında diş ve ağız bakımı ile ilgili doğru bilinen pek çok yanlış vardır. Diş sağlığına özen göstermeyenler dişleri için sürekli olarak doktorları ziyaret etmek durumunda kalırlar.
Sert diş fırçasının dişleri daha iyi temizlediğini düşünülmesi tamamen yanlıştır. Dişlerin etkin bir şekilde fırçalanması için diş fırçasının sert olması gerekmez, yalnızca doğru fırçalama şekli gerekir. Orta sertlikteki diş fırçalarının kullanılması gerekir. Beyazlatıcı diş macunları zaman içerisinde dişlere zarar verir ve aşınmalarına neden olur. Bu tür diş macunlarının tercih edilmesi dişlere zaman içinde ciddi zararlar vermektedir. Sigara içenler için üretildiği söylenen diş macunları da zaman içerisinde diş minesinde kalıcı hasar meydana getirir. Bastırarak fırçalamanın daha iyi temizlediği düşüncesi de düşülen hatalardan bir tanesidir. Bastırarak dişleri güzel bir şekilde temizlemediği gibi dişlerde “fırça çürüğü” denen aşınmalar meydana getirir. Dişlerin mine tabakası aşınır ve alttaki sarı tabaka ortaya çıkar. Bu nedenle dişlerde eskisinden çok daha sarı görünmeye başlar.
Karbonat veya tuzla fırçalamanın dişleri beyazlattığı halk arasında giderek yayılmaktadır. Ancak tuz ve karbonat iri granüllü maddelerdir ve bu nedenle diş minesini zedeler ve dişler kısa sürede parlaklığını yitirir. Ayrıca diş macununun fazla kullanılmasının dişleri çizdiği de tamamen hayal ürünüdür. Diş macunun miktarı değil, büyük granüllü olması dişleri çizer. Bu nedenle büyük granüllü macunların uzun süreli kullanılmasından vazgeçmek gerekir. Diş fırçasının fırçalamadan önce ıslatılması da gereksiz bir durumdur. Bu yolda fırça sertliğini yitirecektir, macunun köpürmesi için ise ağız içindeki tükürük yeterli olacaktır.
İnsanların daha güzel daha beyaz ve daha sağlıklı dişlere sahip olmak birçok farklı yöntem denedikleri görülmektedir. Ancak halk arasında yayılan bazı yanlış bilgiler dişlere çok daha fazla zarar verir. Bunlardan bir tanesi de dişlerin kahvaltıdan önce fırçalanmasıdır. Böyle bir durum uzmanlara tarafından reddedilir. Dişlerin günde en az iki defa kahvaltıdan ve akşam yemeğinden sonra fırçalanması yeterli olacaktır. Diş beyazlatma işlemlerinin dişleri daha da sarı bir hale getirdiği söylense de, beyazlatma işlemini gerçekleştiren hekimin tavsiyelerine uyarak bu tür uygulamalardan avantajlı çıkılabilir. Dişlerin hekim kontrolünde beyazlatılması demek, normal diş renginin biraz daha açılması demektir. İnsanları rahatsız eden en önemli sorunlardan bir tanesi de ağız kokusudur. Ağız kokusunun tüm insanlarda olduğunun söylenmesi yanlıştır. Çünkü bu rahatsızlık; çürük diş, dişeti hastalığı, sindirim sistemi ile ilgili sorunlar, sinüzit ya da üst solunum yolu enfeksiyonlarından kaynaklanıyor olabilir. Bu hastalıkların tedavi edilmesi ile ağız kokusunu engellemek de mümkün olur.
Halk arasında bilinen yanlışlar arasında; diş fırçalardan diş etlerinin kanamasının iyi olduğunun düşünülmesi, gebelik döneminde diş tedavisinin bebeğe zarar vereceğinin düşünülmesi ve çürük diş çekildikten sonra pis kanı akıtmak için diş bölgesini kanatmak gerektiğinin söylenmesi tamamen yanlıştır. Öncelikle diş fırçalarken meydana gelen kanamalar diş eti iltihabının belirtisidir. Diş etlerinin kanaması hiçbir şekilde iyi değildir. Hamilelik döneminde dişlerde meydana gelen sorunlar için hekimlerden destek almak ve diş tedavisinin uygulanması bebeğe zarar vermemektedir. Aciliyet gerektiren tedaviler gebeliğin her döneminde uygulanabilir. Son olarak da diş çekimi yapıldıktan sonra kendi ağzına hastanın yaptığı müdahale, sorunlu bölgede iltihap oluşmasına neden olur.