Fantastic Four’un sinema macerası ilk olarak 1994 senesinde başlayacaktı. Hatta film de çekildi ama film uluslararası gösterim şansı bulamadı. Bu başarısız girişimi anlatan belgesel bile çekildi! 2005 ve 2007 senelerinde aynı oyuncu kadrosu ile sonunda Fantastic Four yüksek bütçeli filmlerine kavuştu.
Genel olarak vasat bulunan filmler gişede ise 300 milyon sınırında dolaştı ki bence başarılı rakamlardı. Filmler ise görsel efektler açısından ve oyuncu kadrosu ile tatminkardı. Belki de en önemli zaafı 2007 yapımındaki filmde Silver Surfer gibi karizmatik bir karakteri harcamaları olmuştu.
Marvel’a ait olan Fantastic Four’un FOX stüsyosu ile sinema macerası 8 sene aradan sonra yeniden karşımıza çıktı. Film yapım aşamasındayken neredeyse kimsenin ümidi yoktu. Fantastic Four’un daha genç bir jenerasyon ile doğuş hikayesini seyretmenin gözüken cazip bir yanı ne olabilirdi ki? Johnny Storm’un çizgi romanlar dışında bir profile kavuşması (siyahi bir oyuncu canlandırdı) çizgi roman hayranları için beklenmedik bir durumdu. Film için tek olumlu yanı ise yönetmen seçimiydi. Alternatif süper kahraman filmi diyebileceğimiz 2012 yapımı “Chronicle” (bakınız) ile olumlu eleştiriler alan Josh Trunk’ın akıcı hikaye anlatımı bu filmi kurtarmaya yetecek miydi? Cevabı hemen vereyim : Yetmemiş!
Filmi seyrederken daha önce seyretiğimiz doğuş hikayesini daha genç oyuncular ile seyretmek hiç çekici gelmedi. Oyunculardan Miles Teller (Reed Richards rolünde) ve Toby Kebbell’ın (Victor Von Doom rolünde) başarılı performansları filmi bir yere kadar seyrettiriyor ama daha sonra onların da gücü yetmiyor. Miles Teller’ın bu sene Oscar adaylarından beğeni toplayan “Whiplash” filminde rol aldığını da hatırlatmak isterim.
DF-12054 – Kate Mara as Sue Storm and Michael B. Jordan as Johnny Storm face off against an incredibly powerful enemy. Photo Credit: Ben Rothstein
Süper kahraman filmleri ya karanlık ya da eğlenceli olmalı. “Fantastic Four”un akışı her ikisine de uymuyor. Daha çok dram yanı ağır basarken dramatik unsurları filme yediremiyor. Zaten son yarım saatte iş tamamen kopuyor ve klişe sahneler sıra sıra perdeyi kaplıyor.
!!!Yazının bundan sonrası SPOILER içerir!!!
Karakterlerin çocukluk dönemlerinde sadece Reed Richards ve Ben Grimm’i seyrediyoruz. Bu başlangıçta Sue ve Johnny Storm’a az da olsa yer verilmeliydi. Victor Doom’un ekip ile arkadaş olduğu döneme gelecek olursak karakterler arası ilişkiler çok yalın kalmış. Bazı durumları ortaya koyabilmek için zorlama sahneler eklenmiş.
Ekibin teleport ile gittiği Gezegen Sıfır’daki görsel efektler çok yetersiz. Gezegen Sıfır tam anlamıyla Gezegen SIFIR olmuş! Malum kaza sonrasına kadar film yine de bir şekilde akıyor. Hatta birkaç kez kendi kendime “bu film o kadar da kötü değil” bile dedim ama ekibin kazandığı güçler sonrasındaki süreci Victor Doom’un Dr.Doom’a dönüşü sonrasında çığrından çıkıyor. Hele Dr.Doom’un görsel tasarımı sinema tarihinin “en kötü süper karakter kostüm uyarlaması”nın favori adayı durumunda! Ayrıca Victor’un kazadan kurtulamamasına dair arkadaşlarının sıfır yorum yapması tam rezillik. (Dr.Doom’dan sonra The Thing’e laf etmek ayıp olur!)
Baştan ölü doğan bir proje olarak işi eline yüzüne bulaştırmamak için direniyor ama bunu da son düzlükte başaramıyor. Gelinen noktada karşımızda “Elektra” ve “Ghost Rider 2” sınıfında başarısız bir film buluyoruz. Süper kahraman filmleri; kahramana sadık kalmasa bile iyi bir film olduğunda durumu kurtarabiliyor. “Fantastic Four” ise öncelikle film olarak kötü bir film, bu sebeple de yukarıda saydığım zaaflar üzerine gelince iyice dibe batıyor.