Fatima Ebrahimi, ABD’de yaşayan bir bilim insanı ve normal bir roketten neredeyse 10 kat daha hızlı gidebilen füzyon roketi tasarladı. Manyetik alan kullanan füzyon roketi saniyede 20 kilometre hıza çıkabiliyor. Bu sayede insanoğlunu Mars’a 10 kat daha hızlı bir şekilde götürebilir.
Günümüzün teknoloji ile bile uzayımızı zor keşfediyoruz. Bildiğiniz üzere uzay katrilyonlarca kilometreden daha fazla büyük. Bu büyüklük karşı teknolojimiz bir oyuncak gibi kalabiliyor ama artık yeni gelişen teknolojiler sayesinde uzayda yolculuk daha kısalmış durumda.
Bir çok kişinin bildiği üzere insanoğlunun uzayda en önemli hedeflerinden biri Mars’ta koloni kurmaktır. Günümüzde hala hızlı roket geliştirilmediği için Mars’a hala ayak basmış değiliz. ABD’nin Princeton Plazma Fizik Laboratuvarı’nda görev yapan Fatima Ebrahimi, bir roketten 10 Kat daha hızlı gidebilen füzyon roketini geliştirdi. Roketin hızlanmasında en büyük etkeni ise manyetik alanı kullanmasıdır. Roket hala geliştirme aşamasında ve geliştirmeler biterse insanoğlunu Mars’a veya uzayın ötesine 10 kat daha hızlı götürebilecek.
Füzyon Roketinin Önemli Detayları!
Füzyon roketi normal bir rokete göre hem daha maliyetli hem de daha az yakıt kullanıyor.
İnsanoğlu kimyasal maddeler kullanan roketler ile Mars’a veya uzayın ötesine gitmesi imkansız gibi bir şeydi. Ancak Fatima Ebrahimi’nin tasarladığı füzyon roketi sayesinde hem daha az yakıt hem de daha az maliyetli roket sayesinde uzayın derinliklerine 10 kat daha hızlı yolculuk yapabileceğiz.
Ünlü fizikçi olan Fatima Ebrahimi’nin tasarladığı roket, şu anlık teori aşamasında fakat bilim insanları yeni geliştiren motorun yakın tarihlerde prototipinin yapılacağını belirtmişlerdir. Füzyon motoru Güneş’in manyetik alanından yararlanarak plazma parçacıkları fırlatmaktadır. Plazma parçacıklarını fırlatması sayesinde çok güçlü ve hızlı bir itiş elde edebiliyor.
Plazma parçacıklar manyetik çizgiler tarafından tetiklenirse saniyede 20 kilometre hızında bir itiş gücüne sahip olabiliyor. Hızlandığı andan sonra manyetik parçacıklarda dahil olmak üzere kinetik ve termal enerji üretilmeye başlanıyor, roket manyetik alandan çıktıktan sonra bile itiş gücü üretmesine olanak sağlamaktadır.