Hacamat nedir? Hacamat, alternatif tıpta bazı hastalıkların tedavisinde uygulanan genel bir tedavi aracıdır. Kelime aslı Arapça Hicamet kelimesinin hacam etmek yani emmek anlamında kullanılan kökünden gelir.
Hacamat Nasıl Yapılır?
Hacamat yaptırmak ihticam, bu işi meslek olarak yapan kişiye haccam, hacamatı yaparken kullanılan bardak veya fanus gibi aletlere de mihcem (mihceme) denmektedir. Bu yöntemi kullanarak kan almak ya da vücudun istenen herhangi bir yerine kan toplamak için, mihceme ters tutulup içine hızlı hareketlerle alevli bir çubuk vasıtasıyla havası boşaltıldıktan sonra vücuda kapatılmakta, böylece kanın, üzerindeki hava basıncının azaldığı o kesime hücum etmesi sağlanmaktadır ki buna “kuru hacamat” denir.
Kuru hacamat, kılcal damarlardaki kanın o bölgeye akışını sağlamak amaçlı yapılır. Halk arasında kuru hacamat şişe çekme olarak da tabir edilmektedir. Eğer ki amaç sadece kan toplatmak değil aynı zamanda kan akıtmak ise kılcal damarlar keskin bir bıçakla kesilip üstüne mihcem kapatılır. Bu şekilde kan emilerek dışarı çıkar. Bu işleme kanlı hacamat denmektedir. Ülkemizde hacamat denildiğinde asıl akla gelen hali budur.
Geçmiş yıllardan günümüze kadar gelmiş olan bu tedavi yöntemi esnasında hacamat zembereği ve hacamat bıçağı denilen bir alet kullanılmaktadır. Tarak biçimindeki hacamat bıçağı vücutta çizik meydana getiren bir alettir. Bu açılan çiziklerin üstüne kapatılan fanuslara kan toplatılarak tedavi uygulanır. Zaten hacamatta amaç derinin altındaki pıhtıdanmış kanı dışarı akıtmak maksadı ile kanın rahatça dolaşması sağlanır.
Hacamatın Tarihi
Hacamatın ilk olarak nerede ne zaman başladığı tam olarak bilinmese de Ön Asya, Mısır, Mezotamya da kan alma yoluna gidilerek tedavi uygulaması yapıldığı bilinmektedir. Ayrıca Çin de de Kupa çekme yönteminin uygulandığı bilinmektedir. Ama detaylı olarak ilk kez Eski mısırda kullanılmıştır. Eski Mısır da papirüslerde bu uygulamalardan bahsedildiği bilinmektedir. Modern tıbbın babası Hipokrat ve Yunan Tıbbının büyük hekimi Galen hacamattan bahsetmişlerdir. Aynı zamanda hacamat Moğol tıbbında da 2500 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Hz. Peygamber’in Hacamat Yaptırması ve Teşvik Etmesi
Hz. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yaşadığı dönem de hacamatın, sağlığı korumak ve tedavi etmesi için uygulandığını belirtip kendisinin de hacamat yaptırdığını ve hacamatı tavsiye ettiğini bilmekteyiz.
İbn Abbas peygamber efendimizin Miraç gecesinde meleklerin kendisine ” Hacamat olmaya devam et ! Ümmetine de hacamat olmalarını emret ” dedikleri nakleder. (Tirmizi, Tıb, 12; İbn Mâce, Tıb, Hz. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)
Hacamatın Faydaları
Peygamberimiz hacamatın faydası ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır : “Hacamatta şifa ve bereket vardır. Ayrıca hacamat aklı ve hıfzetme (ezberleme) gücünü arttırır. (İbn Mâce, Tıb 22)
Günümüzde doktorlar ve bilim adamları kan aldırmanın tedavi edici ve yararlı olduğunu kabul etmektedir. Kanın temizlenmesi birçok hastalığa iyi gelmektedir. Herhangi bir rahatsızlığı olmayan kişilerin kan vermesi kemik iliğini harekete geçirerek kan yapımını hızlandırarak kan temizlenmesine neden olmaktadır.
Hacamat sayesinde kılcal damarlardaki tıkanıklıklar açılır. Dokularda ve kanda bulunan toksinlerin ve gazın hacamatla atılması, hacamat yapılan bölgeye bağlı damarlardaki kan akımını canlandırır. Hacamat, oksijeni arttırır, dokuların beslenmesini sağlar, ödemleri ve sertlikleri çözer. Hacamat, eklem ağrıları, baş ağrıları, bel ve boyun fıtığına, kireçlenmeye iyi gelir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücuda direnç sağlar ve ağrıları giderir. Ayrıca sinirsel ve psikolojik rahatsızlıklara da iyi geldiği söylenmektedir. Vücudun farklı bölgelerine uygulanan hacamatın daha bir çok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir.
Hacamat ne kadar sağlıklı olsa da uygulandığı zaman dikkat edilmesi noktalar vardır. Kullanılan aletlerin hijyenine kesinlikle dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca hacamat yaptırmadan önce kişilerin bu tedavi yöntemini uygulayıp uygulayamayacakları tespit edilmelidir. Bunun dışında kan seviyesi düşük , hemofili ve anemi hastalığı bulunan kişilerin hacamat yaptırmamaları veya yaptırmadan önce mutlaka doktor kontrolüne girmeleri gerekmektedir. Bunun dışında aşırı zayıf ve yaşlı kişiler, kalp yetmezliği olanlar, tansiyon hastaları ve hamileler hacamatı kesinlikle yaptırmamalıdır.