Depremden önceki saatlerde hayvanlar garip davranır. Köpekler havlar ve havlar. Atlar ahır duvarlarına tekme atar. Kediler kimsenin görmediği şeylere bakar ya da peşlerinden koşarken koştururlar. İnsanlar hayvanların böyle şeyler yaptığını görürlerdi. Hayvanlar bir şeyin olacağını biliyor gibi görünüyor. Bir kadının evcil kaplumbağası aniden bir yumurta bıraktı. Bunu daha önce hiç yapmamıştı. Ertesi gün bir deprem oldu. Depremden sonra kaplumbağa yumurtasını yedi! Bir adam bir gece aç uyandı. Bir şeyler yemek için kalktı. Ve evcil balığının atladığını söylüyor. Hatta iki balık kaseden dışarı fırladı. Birkaç saat sonra bir deprem kasabayı vurdu.
Alaska’da bazı kahverengi ayılar uykularından erken kalktı. Kaçarken deliklerinden çıktılar. Bunu yaptıklarını hiç kimse görmemişti. Bir gün sonra bir deprem oldu.
Bazen denizin altında depremler olur. O zaman büyük bir su duvarı karayı yıkayabilir. Hayvanlar tehlikeyi hissediyor gibi görünüyor. Bir yerde kuşlar sudan uzaklaştı. İnekler tarlalarını denize yakın bıraktılar. Tepelere taşındılar. Yakında tarlalar sular altında kaldı.
Bazı yerlerde diğerlerinden daha fazla deprem var. Bu yerlerde yaşayan insanlar evcil hayvanlarına bakmayı öğrendiler. Birkaç yıl önce Çin’deki bir kasabada hayvanlar çılgına dönmüş gibiydi. Tavuklar aşağı yukarı koştu. Köpekler havlamayı bırakmaz. Fareler ve sıçanlar evlerinden kaçtı. İki gün sonra büyük bir deprem oldu. Evlerin çoğu kötü hissediyor. Ama içlerinde kimse yoktu. Kimse zarar görmedi. Hayvanların vahşiliği birçok hayatı kurtarmıştı.
Depremleri inceleyen insanlar, hayvanların bildiklerini bilmek isterler. Sihir değil. Kediler ve köpekler, yerin insanların yapamayacağı şekilde hareket ettiğini hissedebilirler. Hayvanlar, onlara bir şeylerin yanlış olduğunu söyleyen sesler duyabilirler. Ve korktuklarında hayvanlar garip davranır.
Hayvanlar, insanların depremleri öğrenmesine yardımcı olabilir. Bir gün depremin ne zaman greve gideceğini söyleyebiliriz. Ve bu, bir zamanlar Çin’de olduğu gibi hayat kurtarabilir.