İnsanlar birçok defa hıçkırık krizlerine maruz kalır. Kimi zaman komik kimi zaman da sinir bozucu bir hal alabilen hıçkırık aslında diyaframın istemsiz olarak kapanarak gırtlağın birden kapanması durumudur. Frenik sinir adı verilen bir sinir grubunun belli aralıklarla kasılması ile o bildiğimiz hıçkırık durumunu yaşarız.
Hıçkırık her ne kadar fiziksek bir durum gibi gözükse de, bazen psikolojik olarak da gerçekleşebilmektedir. Örneğin stres altındaki ya da korkan kişilerin aniden hıçkırmaya başlaması bu şekilde açıklanabilir. Psikolojik hıçkırığın kadınlarda görülme oranı %90 iken erkeklerde bu oran %10’dur. Hızlı ve birden nefes almak hıçkırağa yol açabilir. Yine aynı şekilde hava yutma denilen olayda da hıçkırık görülebilir. Hızlı yemek yiyenlerde de hıçkırmalar hiç az değildir.
Hıçkırık normal bir olaydır. Bedenin sinirsel bir tepkisi olarak adlandırılabilir. Ancak hıçkırığın hiç geçmediği ciddi durumlar da vardır. Birkaç günden fazlaysa inatçı, 30 günden fazla sürerse dirençli olarak adlandırılır. Bu tip hıçkırıkların tedavi edilmesi gerekebilir. Aynı zamanda başka hastalıkların da habercisi olabilir. Böbrek yetmezliği, kalp büyümesi, diyafram problemleri kendilerini hıçkırıklar şeklinde belli edebilir.
Peki hıçkırık nasıl geçer? Hıçkırığı geçirebilmek için kullanılabilecek belli başlı yöntemler vardır; örneğin buzlu su, limon ya da sirke içmek hıçkırığı geçirebilir. Bu durum vücutta bir ters refleks yaratmakla açıklanabilir. Aynı şekilde tuz ya da şeker yemek de hıçkırığı durdurmakta başarılı olabilir. Nefesi belli bir süre tutmakla diyaframın uyarılması durdurulabilir. Bu da başka bir yöntemdir.
Tüm bunlara rağmen hıçkırık geçirilemiyorsa önce kas gevşetici kullanmak denenmeli, buna rağmen hıçkırık geçmediyse de, mutlaka doktora başvurulmalıdır. Boyundaki karotis damara masaj yapılması ve frenik sinire anestezik verilmesi sayesinde hıçkırık engellenir.