Krizden en çok etkilenen ülkeydi Çin, krizin başlarında Çinli uzmanlar işin çok vahim olduğunu önlem alınamazsa sosyal patlamaya yol açacağını konuşuyordu. Bir çok ülke dip noktasını tartışırken Çin yükselişe geçti.
Kriz, Çin’in ihracatına büyük darbe vurmuştu, krizin Çin’i etkilediği geçen senenin son çeyrek döneminde, toplamda 60 bin fabrikanın kapandığı, 10 milyondan fazla kişinin işsiz kaldığı konuşuluyordu. Çin krize çare arıyordu, 586 milyar dolarlık bir teşvik paketi açıklandı, bu yetersiz gelince Çin ikinci bir teşvik paketini daha açıkladı. Krize ne önlem alınabilir ki diyenlere, Çin adeta ders veriyordu. Dış piyasaya mal satamayınca Çin iç piyasayı canlandırdı. Alt yapı projelerinin yanı sıra halkı da alışveriş yapmaya teşvik ediyorlardı. Bazı eyaletlerde Üniversite ve liselerin son sınıflarındaki öğrencilere 500 yuanlik (yaklaşık 125 TL) çekler veriliyor ve bunların marketlerde harcanması isteniyordu.
Çin 2009 büyümesini %8 olarak görüyordu, Dünya bankası ve IMF ise Çin ile aynı görüşte değildi. 2009 yılı ilk çeyreğinde Çin 6,1 büyümüştü, bu rakamlara göre uzmanlar Çin’in 2009 da %8 büyüyemiyeceğini söylüyordu. Çin ikinci çeyrekte ise %7,9 büyüdü, Çinli ekonomistler ekonomideki toparlanmanın beklenenin üzerinde olduğunu ve yıl sonunda %8 hedefini aşacaklarını düşünüyorlar.
Bu ayın başlarında IMF de tahminlerini %7,5 ‘a yükseltti, Dünya bankası da geçen ayki tahminini %6,5 dan %7,2 ye yükseltti. Çin’de artık kriz bitti, şimdi büyüme zamanı.