Microsoft Ceo’su Steve Ballmer’in Türkiye Ziyareti

Microsoft CEO’su Steve Ballmer ülkemizi ziyaret etti. Bu ziyareti sırasında Steve Ballmer’la birlikte başta Başbakan olmak üzere, Sn. Binali Yıldırım, Sn. Ali Babacan, Sn. Egemen Bağış, Sn. Nabi Avcı ve Sn. Nihat Ergün’le son derece önemli toplantılar yapma fırsatımız oldu. Türkiye’nin üstün potansiyelini gerçekleştirmesinde Microsoft olarak üzerimize düşenleri ve sağlayabileceğimiz katkıları karşılıklı olarak değerlendirdiğimiz bu görüşmelerin hepsinin çok verimli ve ufuk açıcı olduğunu söylemeliyim. Görüşmelerimizin bir kısmı ile ilgili olarak gerek Başbakanlık, gerekse Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı gerekli açıklamaları yaptılar. Bense sizlerle bu ziyaretin arkasında yatan ve beni tüm Microsoft Türkiye çalışanları adına çok mutlu eden bazı önemli faktörleri paylaşmak istiyorum.

Microsoft Türkiye geride bıraktığımız 3 yıl içerisinde Microsoft dünyası içerisinde hızla büyüyen ve büyürken pek çok alanda çok başarılı işlere imza atan bir şirket oldu. Şöyle çok kısaca geride bıraktığımız bu yıllara göz attığımızda, Microsoft Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 20’nin üzerinde gerçekleşti. Oldukça sağlıklı bir şekilde büyürken, örneğin geçen mali yılda, Kurumsal segmentte yüzde 17, Danışmanlık hizmetlerinde yüzde 29 ve Küçük ve Orta İşletmeler segmentinde yüzde 29 büyüdük. Segmentlerde rakamlarımız bu şekilde ilerlerken, bizim için çok önemli olan diğer iki alanlarda da başarımız alkışı hak etti: Müşteri memnuniyetimiz 11 puan birden artarken, çalışanlarımızın memnuniyeti de 16 puan arttı. Dolayısıyla hem işimizi büyütmeyi hem de bu büyümeyi sağladığımız müşterilerimizde ve bu büyümeyi sağlayan çalışanlarımızda da memnuniyet yaratmaya artarak devam ettik.

Microsoft Türkiye sağladığı bu başarı ile son 3 mali yıl içerisinde Microsoft dünyası içerisinde Çin, Brezilya, Güney Afrika, Meksika, Rusya ve Hindistan gibi ülkeleri geride bırakarak üst üste en çok büyüyen ülke oldu. Bu noktada, çarpıcı bazı verileri de sizlerle paylaşmak istiyorum. Her ne kadar ülkemizdeki şirketler gelişimleri ve rekabetçi güçleri için teknolojinin olmazsa olmaz bir yatırım olduğunu anlıyor olsa da burada daha gidecek yolumuz var. Türkiye’de teknoloji yatırımları ağırlıklı olarak hardware’e yapılırken, Rusya ve Brezilya gibi ülkere baktığımızda bu teknoloji yatırımlarının Türkiye’den kat ve kat büyük olduğunu ve yatırımların ağırlık merkezinde yazılım olduğunu görüyoruz. Bugün ülkelerin inovasyon olup olmadıkları yazılıma yaptıkları yatırım ile ölçülürken Türkiye’nin teknoloji yatırımları konusunda hızla çalışmalarını artırması gerekiyor.

Şirketlerin sağlıklı ve istikrarlı bir biçimde başarıya ulaşmasında faaliyet gösterdikleri ülkenin de ekonomik şartlarının önemi yadsınamaz. Türkiye ekonomisinin istikrarı, yarattığı fırsatlar bizim için de itici birer güç ve harika birer platform oldular. Biz de çalıştığımız her alanda ülkeye geri ne katabiliriz diye düşünmekten ve şirkete bu şekilde yön vermekten hiç geri durmadık. Bir yandan ülke ekonomisinin bel kemiği KOBİ’lerin rekabetçi, karlı ve sürdürülebilir şirketler olmaları için onlarla yan yana çalışmaya devam ettik, diğer yandan Türkiye’nin en büyük gücü olan genç nüfusunun daha girişimci ve üretken olmaları için Açık Akademi gibi bir sosyal sorumluluk projesini gerçekleştirdik. Bugün 2 binin üzerinde mezunumuz ve 100 bine yakın öğrencimiz ile Türkiye’nin en büyük kampüsünü oluşturduk. Açık Akademi mezunları 400’e yakın uygulama geliştirdi.Kamu’nun da desteğini alarak Türkiye’nin dört bir yanında açtığımız Bilişim Akademileri ile yüz binlerce vatandaşımıza bilgisayar okur yazarlığı kazandırdık.

Ve tüm bu yaptıklarımız ile son 3 yılda 2 kez Microsoft’un tüm ülkelerini kapsayan başarı karnesinde “Yılın Ülkesi” seçilme başarısını elde ettik.

Microsoft Türkiye çalışanlarının ve benim göğsümü kabartan bu başarı tablosuna Steve Ballmer başta olmak üzere tüm Microsoft dünyası da büyük ilgi gösteriyor. Yaptığımız her çalışma ile Türkiye’nin potansiyeli ne kadar yüksek ve her türlü yatırımı hak eden bir ülke olduğunu defalarca anlatma fırsatımız oldu. Ülkenin sunduğu bu potansiyel ve Microsoft Türkiye’nin bitmek tükenmez enerjisi ile Steve Ballmer’ın ziyareti kaçınılmaz ve bir o kadar da umut verici oldu. Steve Ballmer’ın pekçok alanda Türkiye’yi desteklemek, Microsoft’un gücünü ülkemizin büyümesi için nasıl kullabileceğimizi planlamak üzere gerçekleştirdiği bu ziyaret ve yaptığımız görüşmeler bize önümüzdeki yıllar için birçok hedefi getirdi. Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacağına duyduğu inancı sık sık tekrarlayan Steve Ballmer, Türkiye’yi daha da yakından takip etmeye kararlı olduğunu söyledi. Microsoft Türkiye’nin Microsoft Türkiye ekibi olarak üzerimize düşen birçok görev var. Önümüzdeki aylar beraberinde birçok yeniliği ve ülke insanımız için birçok güzelliği beraberinde getirecek.

Yorum yapın