Miras Paylaşımı Ve Mirastan Red Nedir?

Miras; ölümle son bulmayan devredilebilen hak ve borçlardır. Miras hakkı Anayasa’ nın 35. maddesi “Herkes, mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bunlar ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılabilir.” hükmüyle garanti altına alınmıştır. Miras Medeni kanunda düzenlenmiştir. Miras dediğimiz gibi ölenin mirasçılarına bıraktığı hak ve borçlardır. Hukukumuzda mirasın yani terekenin paylaştırılmasında zümre sistemi benimsenmiştir. Yani ilk önce birinci zümreye, 1. zümrede kimse yoksa 2. zümreye orada da kimse yoksa 3. zümre mirasçı olacaktır.

Bunun yanında eş zümre kabul edilmemiştir eş bu zümrelerle birlikte mirasçı olacaktır. Birinci zümre mirasçının alt soyu yani çocukları olurken 2. zümre anne babası ve onların altsoyları yani kardeşleri ve onların çocuklarıdır. 3. zümre ise mirasçının büyük baba ve büyük annesi ve onların alt soylarıdır. Eş dediğimiz gibi bu zümrelerle birlikte mirasçı olmaktadır. Sağ kalan eş 1. zümreyle mirasçı olursa 4 de 1 oranında 2. zümreyle mirasçı olursa 4 de 2 oranında 3. zümreyle mirasçı olursa 4 de 3 oranında mirasa sahip olacaktır. Miras bırakandan ölmüş kişiler miras bırakana mirasçı olamayacaklardır. Ancak kendi alt soyları tabi ki bu mirastan faydalanabilecektir. Yasal mirasçı onlar olacaktır.

Mirasçıların mirastan feragat etmeleri mümkündür ancak bu durumda mirasçı terekeden hiç faydalanamayacaktır.Peki miras bırakan mirasçılarını mirasın faydalanmasını engelleyebilecek midir? Yani mirastan red edebilecek midir?

Bu durumu 2 şekilde açıklayalım.

1.si miras bırakan ölmeden önce bir işlemle bütün mal varlığını birine bağışlamış olsun. Burada Medeni Kanun der ki; sen başkasını mirasçı olarak atasan bile yasal mirasçıların yani altsoy, anne baba, sağ kalan eş saklı payları mahfuzdur. Yani burda kanun mirasçının tasarrufunu sınırlama getirmiştir. Saklı paylar ise M.K. m.506 da gösterilmiştir. Altsoy için yasal miras payının yarısı, anne baba için yasal miras payının yarısı,sağ kalan eş 1. veya 2. zümreyle mirasçı ise tamamı 3. zümreyle mirasçı ise 4 de 3 üdür. Yani kanun bu oranları koruma altına almıştır. Bu saklı paylarda mirasçının tasarrufunu kısıtlamıştır.

2. durum ise miras bırakanın kanuni mirasçısını mirasçılıktan çıkarmasıdır. MK m. 510 da buna 2 durum için izin vermiştir. Miras bırakana veya onun yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olmalı veya aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmalıdır. Bu durumlarda saklı paylı mirasçı mirasçılıktan çıkarılabilir. Ancak kanun bu durumda mirasçılıktan çıkarılan kişinin altsoyunu korumuştur. Bu kişi ölmüş gibi kabul edilip miras dağıtımında miras almaz ama bu mirastan altsoyu mirasçı olur.

Ayrıca Medeni Kanun madde 513 de “Miras bırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır. Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.” Bu hükümle miras bırakanın alt soyunu mirasçılıktan kısmi çıkarma hali düzenlenmiştir. Çünkü burada tamamen çıkaramamaktadır. Saklı payın yarısı için hala mirasçı olabilmektedir altsoy. Diğer yarısı için çıkarılmış olacaktır. Bu hükmün uygulanması için aranacak yasal mirasçı olan altsoyun borç ödemeden aciz durumda olması ve belgesi bulunması gerekir.

Yorum yapın