Nikola Tesla’nın İnanılmaz Hayat Hikayesi, Nikola Tesla Kimdir?

İnsanlık tarihinin en büyük dehalarının listesi yapılacak olsa, Nikola Tesla’nın en tepede olmadığı bir liste hiçbir zaman tam sayılmaz. Tesla sadece parlak bir mucid değildi: Buluşları dünyayı her alanda etkiledi ve büyük bir değişime yol açtı . Bununla birlikte, hem büyüleyici zekaya hem de fedakar bir kalbe sahip olmasına rağmen, Tesla yaşlılık döneminde trajik ve zor bir hayat yaşadı. Ve karşınızda onun hikayesi : Her şey karanlık ve fırtınalı bir gecede başladı…

Tesla Bir Şimşek Fırtınası Sırasında Doğdu

Nikola Tesla bir süper kahraman olsaydı, lakabı büyük ihtimalle “Elektrik Adam” olurdu. Elbette, elektrik konusunda Benjamin Franklin denen bir dahi daha var, ama Tesla elektrik teknolojisinin alanını tamamen değiştirdi ve bilim kurguyu gerçek bir bilim olgusuna dönüştürdü.

Tesla’nın doğumu üzerine söylenen pek çok efsane var. Ama bu efsaneler gerçek olmak için fazla kurgusal. Bilinen, Tesla’nın 1856’da, şu anki Hırvatistan’da , korkunç bir yıldırım fırtınasının ortasında dünyaya geldiğidir. Evet, doğru, “Elektrik Adam” şimşek fırtınası sırasında doğmuştu. Efsanelere göre, fırtına öylesine kötüydü ki, ebe, Tesla’nın annesine, kötü hava koşulları yüzünden bebeğin “karanlığın çocuğu” olarak doğacağını söyledi. Neyse ki, Nikola’ın annesinin hayatında bu tür saçmalıklara yer yoktu ve derhal, ebeye şöyle cevap verdi “Hayır, o ışığın çocuğu olacak.” Sizce de bu mükemmel bir süper kahraman hikayesi değil mi?

Bu hikayenin doğru olup olmadığını söylemek zor ama eğer Tim Burton, Tesla’nın hayatıyla ilgili biyografik bir film yönetecek olursa, bu sahneyi filmin başında görmek isteriz..

Annesi Onu Bilime Teşvik Etti

Nikola Tesla’nın böyle kötü bir günde dünyaya gelip gelmediğini bilemeyiz. Fakat Tesla’nın beyninin küçük yaşlardan itibaren bilimle ilgili olduğu bilinen bir gerçek. Çocukken, annesi ile babasının istediklerini arasında gidip geldi. Babası, dini konulara yönelmesini isteyen bir Sırp Ortodoks rahibi iken, annesi ev aletleriyle icatlar yapmayı seven birisiydi . Annesi ona bilimi tanıtıp, onu teşvik ettiğinde Tesla gelecekte ne yapmak istediğine dair kararını vermişti. Nikola’nın çalışmalarının etkisini düşündüğümüzde, dünyanın Tesla’nın annesine büyük bir teşekkür borcu var.

Nikola Tesla bilim ile uğraşmayı seviyordu. Bu sevgisi onu Avusturya, Prag ve Budapeşte’ye kadar sürükledi. Bir gün bir parkta yürüyüş yapıyor, bir diğer gün ise en büyük icatlarından biri olan indüksiyon motoru hakkında düşünüyordu . Ancak Tesla, Budapeşte’de uzun süre kalmadı. Amerika’ya yelken açmayı düşünüyordu ve 28 yaşında bunu gerçekleştirdi .

Tesla Thomas Edison İle Çalıştı

Kaderleri düşman olmak için yazılmış iki mucit varsa, bunlar Nikola Tesla ve Thomas Edison’dur. Edison çok sert bir işadamı iken, Tesla depresif, uzak, içe dönük bir kişiliğe sahipti.

New York’taki Tesla Anıtı’na göre Tesla’nın göçü, mucit Charles Batchelor’un “İki büyük adam tanıyorum. Birincisi siz, diğeri de bu genç adam.” diyerek Edison’a yazdığı bir tavsiye mektubu nedeniyle oldu.

Elektrikle ilgili ortak hayranlıklarından etkilenerek, Tesla ABD’ye, sadece üzerindeki kıyafetler ve yeni fikirlerle meşgul olan bir kafa ile yolculuk etti. Tesla, hemen Edison için çalışmaya başladı. O zaman, Edison’un şirketi “doğru akım” elektrik sistemini kullanıyordu fakat Tesla yenilikçi bir fikir önerdi. Verimsiz doğru akım yerine “alternatif akım”. Edison, Tesla’nın bu fikrini ciddiye almadı ve Tesla’yı fikirlerini gerçek bir icada çevirmeye davet etti.

Kendisine meydan okunması Tesla’nın hoşuna gitti ve sadece birkaç ay içinde Edison’a yaptığı çalışmaların sonuçlarını gururla sundu. Ama bir problem vardı. Edison her şey hakkında yıkıcı eleştrilerde bulunuyor ve Tesla’nın “Amerikan mizahı” nı anlamadığını söyleyip onu sürekli fırçalıyordu. Tesla, bu olaylardan kısa bir süre sonra Edison’un şirketini terk etti, ve bunun hakkında kimse onu suçlayamazdı.

Tesla Önergesi Konusunda Haklıydı

Sonradan anlaşıldı ki Tesla haklıydı ve Edison yanılmıştı. Temel olarak, Edison’un doğru akım (DC) elektrik kurulumundaki problem sadece bir yönde akmasıydı. Bu arada Tesla’nın yepyeni alternatif akımı (AC) New York Tesla Memorial Society’ye göre saniyede 50 ila 60 kez değişiyordu. Bu neden mi önemli oldu? Birçok teknik nedeni var, ama temel olarak, verimsiz lambalara sahip olmanın yanı sıra, Edison’un kurulumu, 2 milden daha uzun bir mesafede inşa edilecek güç santrallerine ihtiyaç duyuyordu ve bu da gücü uzun bir mesafeye göndermek için çok büyük bir görev (ve mali yük) haline geliyordu. Tesla’nın AC fikri bunu değiştirdi.

Edison Tesla’yı 50.000 dolara dolandırdıktan sonra Tesla, George Westinghouse’dan para alarak Edison’a cevap vermiş oldu. Westinghouse, AC’deki potansiyeli gördü ve Tesla’nın icatını tüm Amerika Birleşik Devletleri’nde desteklemeye ve ülke genelinde yaymaya karar verdi. Edison ve Westinghouse / Tesla arasındaki iş savaşı oldukça gericiydi. Fakat Tesla’nın teknolojisi kazandı çünkü AC sadece daha iyi çalıştı. Kişisel bir şey değildi.

Tesla’nın en önemli zaferi, 1896 yılında, AC icatının Niagara Şelaleleri’nin gücünü kullanarak, Buffalo, New York’a elektrik göndererek geldi. Bir güç kaynağı olarak Niagara Şelaleleri’ni kullanmak kendi başına büyük bir başarıydı, fakat PBS’ye göre de aynı zamanda Tesla’nın çocukluk hayallerinden biriydi.

Buluşların Büyüsü

Tesla, tabiri caizse, çorap değiştirir gibi ard arda bir çok icat hazırlıyordu. AC’nin kullanımına öncülük etmenin yanı sıra, Business Insider’e göre, bugün radyo ve televizyonun temeli olan “Tesla bobini” ni de yarattı. Tarih, X-ışınları ile ilgilendiğini, elektrik osilatörleri ve sayaçlarını icat ettiğini ve radyo iletişimini geliştirdiğine de dikkat çeker. Bunlar da yetmezmiş gibi, Tesla daha sonra uzaktan kumandalı bir tekne icat etti. Bunu icat etmesinin sebebi; savaş gemilerinde daha az insan olursa, daha az can kaybı olacağını ummasıydı. Ama maalesef, günümüzde uzaktan kumandalı tekneler çoğunlukla bir hobi olarak kullanılıyor.

Tesla’nın en ünlü icatlarından biri, Rex Research’e göre 1935’te New York World-Telegram hakkında konuştuğu sözde “Deprem Makinesi” idi. Tesla, cihazın “bir palto cebine” sığacağını iddia etti ve bir keresinde New York’ta, polisin aceleyle laboratuara koştuğu, ağır bir depremi tetiklediğini söyledi. Çılgınca, değil mi? Mythbusters denemelerini çoğaltmaya çalıştı (ve başarısız oldu), bu yüzden “deprem makinesinin” gerçekten işe yarayıp yaramadığını kimse bilmiyor.

Bitiremediği Tüm İcatlar

Tesla’nın icatlarından daha etkileyici olan tek şey, hayalini kurduğu ama asla tamamlayamadığı icatlar. PBS’ye göre, bütün savaşları sona erdirmek için, Tesla “Ölüm Işını” adında bir icat için çalışmalar yapıyordu ve bu ölüm ışının neredeyse 250 mil uzaklıktaki 10,000 düşman uçağı filosunu yok edecek kadar büyük bir enerji gönderebileceğini iddia etti. Bunu yaparak, Tesla’nın asıl amacı, herhangi bir ülkenin birbirini bir daha işgal etmemesiydi.

Tesla’nın daha iyi bir dünya için yapmak istediği icatlar bunla sonlanmadı. The Week’ göre, bütün emeğin otomatikleştirileceği bir gelecek öngörüyordu. Fabrikalar robotlar tarafından işletilecek ve arabalar kendilerini süreceklerdi. Evet, Tesla, “araba” kavramı daha yeni yeni ortaya çıkmışken, kendinden sürüşlü arabayı önceden tahmin etti.

Tesla’nın en tuhaf iddiası, 1901’de, Elektrik Çağı’nda anlatıldığı gibi Mars’tan radyo yayınları aldığını söylemesiydi. (Eğer birileri Marslıları keşfetse, bu kişi Tesla olurdu.) Ancak, Tarih, 1996’da bilim adamlarının Tesla’nın deneylerini çoğalttığını ve sinyallerin sadece Jüpiter’in manyetik alanından geçen ayın (Lo) neden olduğunu söyledi.

Tesla Özgür Elektrik Dünyasına İnanıyordu

İster inanın ister inanmayın, şu ana kadar söylenenlerin hiçbiri Tesla’nın en iddialı projesinin yanında çokta önemli değil. Biography’e göre dünyadaki herkese ücretsiz kablosuz elektrik getirmek istemişti. 1901’de, J.P. Morgan, Tesla’nın Long Island’da Wardenclyffe adlı dev bir iletişim kulesi inşa etme hayalini finanse edecekti. Ücretsiz, dünya çapında, kablosuz elektrik gibi inanılmaz derecede müthiş olan Wardenclyffe projesi, yatırımcıların Tesla’nın bunu gerçekten yapıp yapamayacağı hakkında şüpheye düşmeleriyle sekteye uğradı. Bunun nedeni de, 1901’de, internet hiç kimsenin gözünde bir pırıltı bile değilken, dünya çapında özgür elektrik fikri bir peri masalı gibi görünüyordu.

Yatırım vakfı sarsıldıktan sonra, proje çöktü. İlk önce personeller işten çıkarıldı, daha sonra 1915’te kulenin kendisi, 1917’de de Tesla iflas etti. Sonuç olarak Tesla’nın bize özgür elektrik getirme hayali hiç gerçekleşmedi. Tüm bunların en kötü yanı, muhtemelen Wardenclyffe’nin başarılı olduğu bir paralel evren olması ve burada elektrik faturası gibi bir olgunun olmaması.

Tesla Ve Mark Twain İyi Arkadaştılar

Nikola Tesla’nın birçok arkadaşı, yakın arkadaşı ve hatta sevgilisi olduğu biliniyordu. EDN’ye göre, Tesla, bilimi ve evliliği aynı anda yürütemeyeceğini düşündüğü için, hayatını bilime adadı.

Ancak Tesla’nın muhtemelen duymuş olabileceğiniz iyi bir arkadaşı vardı: Tom Sawyer ve Huckleberry Finn’in yazarı Mark Twain. Gerçek adı Samuel Clemens olan Twain, Nikola Tesla: Dahi’nin Bir Kıvılcımı adlı kitaba göre, efsanevi yazar, istediği zaman Tesla’nın laboratuarına girebiliyordu. James O’Neill’ın Prodigal Genius: Nikola Tesla’nın Hayatı’nda açıkladığı gibi, Clemens bir zamanlar oldukça parlak bir Tesla şakası kurbanıydı; burada mucit Clemens’e yeni titreşimli mekanik osilatör cihazını test etmek isteyip istemediğini sordu. Bunu yapmaya ikna etmek için Tesla, Clemens’e makine sayesinde “yenilenmiş ve canlı” hissettiğini iddia etti. Ama hiçte Tesla’nın dediği olmadı ve ağır titreşimler Clemens’te bağırsak spazmı oluşmasına neden oldu ve yazar en yakın banyoya koşmak zorunda kaldı.
Bu olayın şokuna rağmen, ikisi arkadaş kaldı.

Tesla Yaşamı Boyunca Akıl Hastalığı İle Yaşadı

Nikola Tesla, hayatı boyunca akıl hastalığıyla uğraşmak zorunda kaldı ve böyle şeylerin tam olarak anlaşılmadığı veya tartışılmadığı bir dönemde yaşadığı için pekte yapacak bir şeyi yoktu. Tarihe göre, ilk belirtileri Tesla’nın çocukluğunun erken döneminde, kardeşi Daniel’in ölümünden sonra kardeşini gördüğünü iddaa etmesiyle ortaya çıkmış. Bu noktadan itibaren Tesla’nın semptomları sadece yaşlandıkça ilerlemiş. Tesla mikroplara karşı oldukça titiz ve takıntılıydı. O’Neill’ın Prodigal Genius kitabına göre, ellerini sürekli olarak yıkıyor, her zaman temiz havlular kullanıyor ve her ne pahasına olursa olsun el sıkışmasından kaçınıyordu. Geceleri sadece iki saat uyumaya çalışıyor, üç saatten fazlasının zaman kaybına neden olacağına inanıyordu. Ayrıca Tesla’nın üç sayısına da takıntısı vardı. Her seferinde binaya girmeden önce üç kez o binanın etrafında yürüyor, üç kez üst üste elleri yıkıyordu. Huffington Post’un teorisine göre de Tesla’nın obsesif-kompulsif bozukluğu vardı.
Ayrıca Tesla’nın seslere karşı da yoğun bir hassasiyeti vardı.

Tesla Zor Bir Hayat Yaşadı

Akıl hastalığının yanı sıra, Tesla’nın hayatı birçok açıdan da çok zordu. Belki de en önemlisi, büyük mucit genellikle şanssızdı ve borç içinde yüzüyordu. History’e göre, Tesla bir noktada, günde 2 dolarlık hendek kazdığı el emeği işi dahi yapmıştı. Daha sonraki yıllarda içe dönük eğilimleri yoğun bir şekilde yeniden doğuşa dönüştü. Tesla’nın çok değerli Wardenclyffe projesinin finansal çöküşünden sonra, Tesla akıl hastalığının içine daha da çok çekildi ve giderek yalnızlaşıp, topluluktan kaçar bir hale geldi . Son yıllarını New Yorker Hotel’in 33. Katında yaşayarak geçirmişti, Tesla’nın asıl arkadaşları onu o odada ziyaret eden güvercinlerdi. Tesla, bir röportajında , bu güvercinlerden özellikle bir tanesini gerçekten insanmış gibi sevdiğini söylemişti.

Smithsonian’a göre, Tesla’nın son raporlarından birinde, bu dişi güvercinin bir gece onu otel odasında ziyaret ettiğini ve görünüşte mucite ölmekte olduğunu bildirdiğini yazıyordu . Tesla, kuşun gözlerinde parlayan ışığın, kendi ampullerinden daha parlak olduğunu iddia etti ve sevgili kuş arkadaşının kollarında ölmesine izin verdi. Tesla’ya göre, bu garip olay hayatının işini tamamlamış ve devam etmeye hazır olduğunun bir işaretiydi.

Bir Zamanlar Bir ‘Ölüm Işını’ İle Gecikmiş Bir Faturayı Ödediler

National Geographic ile yaptığı bir röportajda, Tesla Bilim Merkezi başkanı Jane Alcorn Tesla’nın sık sık para problemleri yaşadığını, çünkü rakibi Thomas Edison’dan farklı olarak Tesla’nın para kazanmakla ilgilenmediğini söyledi. Tesla’nın hedefi, dünyaya yardım etmekti ve bunu da kafasında olup gerçek hayata geçirmek istediği icatları ile yapmak istiyordu. Ancak, büyük bir mucit de olsa diğer herhangi bir toplum üyesi gibi, Tesla hala faturaları ödemek zorundaydı ve nakit sıkıntıları bazı yaratıcı çözümler bulmasını sağladı.

Tüm zamanların en iyi şakası ne olabilir diye çok düşünmeyin, Tesla, bir zamanlar otel faturasını ödemek için, yöneticilere, “ölüm ışını” adını taşıyan bir ahşap model kutu vermişti. Evet, doğru okudunuz. Tesla, ödemesini para ya da kredi kartı ile değil, içinde imha silahı olan küçük bir kutu ile yapmıştı. Anlaşmayı tatlandırmak için Tesla, yöneticileri kendi güvenliği için asla, asla, hiç açmayacakları konusunda da uyarmıştı. Korkuyla dolan yöneticiler uyarısını dinlediler çünkü kimse ölmek istemiyordu, ama kutu nihayet onlarca yıl sonra açıldı. Tesla’nın ölümünden sonra, kutunun içindeki tek şey bir yığın eski elektrik bileşenleriydi. Güzel şaka, Nikola.

Tarihin En Büyük Mucitleri Gibi, Nikola Tesla Da Hakettiği Saygıyı Gerçekten Göremedi

Tarihin en büyük mucitleri gibi, Nikola Tesla da hakettiği saygıyı gerçekten göremedi. 1943’teki otel odasında öldüğü zaman, parlak bir ikondan çok garip bir bilim kurgu gösterisi olarak görülüyordu. Smithsonian’ın magazin dergilerinde acımasızca eleştirmesi ve Tesla’nın “çılgın bilim adamını oynamaya istekli” biri olabileceğini söylemesi bu algıyı yaratma da etkiliydi. 1984’teki New York Times gazetesine göre (Tesla’nın ölümünden yaklaşık 40 yıl sonra) toplum, dünya üzerindeki etkisinin büyüklüğünü kabul etmeye ve katkılarının gerçekten ne kadar büyük olduğunu fark etmeye başladı.

Geçtiğimiz birkaç on yıl içinde, Tesla’nın kamu algısı etrafta dolaşmaya başladı. National Geographic’e göre, 2013 yılında Long Island’da yepyeni bir Tesla heykeli açıldı. Wardenclyffe sitesi Tesla Bilim Merkezi’ne dönüştürüldü. Sırbistan’ın Belgrad şehrindeki havalimanı, Nikola Tesla’nın adını gururla sergiledi. Ve elbette, Elon Musk’un ünlü Tesla şirketi var. Gelecek için yeni teknolojiler geliştirerek Nikola’nın yolunu takip ediyor. Nikola Tesla, hayatı boyunca dünya ve insanlık adına mücadele etmesine rağmen saygı görmedi. Fakat tarih kitapları onun yaptıkları ile dolup taşmakta ve insanlık artık onun değerini anlamış durumda.

Yorum yapın