19. yüzyılın ikinci safhasında bilime verilen değerin artışıyla psikolojik çalışmalar hızlandı. Özellikle araştırılan konulardan birisi de algıydı. Uzun süren araştırmalar sonucu algıların yönetilebileceği ve kitleleri harekete geçirebileceği öğrenildi. Öncelikli amacı 20. Yüzyılın ilk yarısında savaşa verilen desteği arttırmak olsa da, algı yönetimi sonraki süreçlerde ana hedefini pazarlamaya çevirdi.
Özellikle son dönemim pazarlama trendi olan dijital pazarlama, algı yönetiminin esaslarına dayanır. Çünkü zaten kontrol hacminizin kısıtlı olduğu dijital bir ortamda, müşterilerinizin ikna edilmesi, algılara hükmeden bir profil ile mevcut olacaktır. Aksi takdirde başarılı olması olanaksızdır.
Özellikle pazarlamada renklerin psikolojisi adlı makaleye göz atarak, algı yönetiminin öncelikli noktalarından biri olan renklerin etkisini güçlü bir örnek olarak alabiliriz.
Makalede de bahsedildiği gibi, dijital pazarlamada etken nokta 3 aşamadan geçer. Öncelikli olarak markanızın amacını belirleyin. Markanın hakkında en ufak şüphe bırakmayacak her bilgiye değinin. Sonra hitap ettiğiniz kitleyi belirlemeniz gereklidir. Burada önemli olan, kitlenin kimliği konusunda olabildiğince detaylı bir araştırma yapmaktır. Son olarak da, bu bilgiler doğrultusunda pazarlama stratejinizi oluşturun.
İşte bu noktaların hepsinde algı yönetimi önem taşımaktadır. Şayet bu stratejiyi algı esasları dâhilinde belirlerseniz, başarısız olmanız imkansızdır.