İletişim modellerinin değişmesi yöntemlerdeki zorunlu değişim rüzgârından etkilenmektedir. Bunda da teknolojinin iletişim dünyası üzerindeki etkileri çok önemlidir. İletişim kanalları küresel ölçekte niceliksel değerlemeye tabi tutulduğunda internetin ne denli bir güç olduğu ortaya çıkacaktır. 90’lı yıllarda bireysel kullanıma giren internet 2000’li yıllarda yeni bir kavramı doğurdu.
İletişim ve dolayısıyla medya üzerinde derin etkiler bırakan bu kavram, siyasetten sanata kadar geniş bir nüfuz alanı bulmuştur. Bu kavram ‘Sosyal Medya’dır. Sosyal medya denince Facebook, Google +, Twitter gibi sosyal araçların öne çıktığı görülür. Ancak internet gazeteciliği, yazılı basının web yayımcılığı, blog yazıları gibi diğer önemli sosyal medya araçlarını da düşünmek gerekir.
Kuşkusuz böylesi bir yapının öğrenciler üzerinde etkisi vardır. Sosyal medya yoluyla öğrencinin bilgi düzeyindeki ilerlemeler olumlu faktör olarak öne çıkar. Aynı zamanda bilgi toplumu açısından düşünüldüğünde sanal bir sosyal çevrenin katacağı artı değerler de öğrencinin öğrenme sürecinde olumlu etkisi olacaktır. Bununla birlikte sosyal medyaya aşırı bağımlılığın öğrencide özgüven eksikliği, bağımsız araştırma yapma yeteneğini köreltme, kütüphanelere çok daha az gitme gibi olumsuz sonuçları da doğurduğu ortadadır.
Burada örnek alınması gereken öğretmenin devreden çıkarak internet bilgi sürecini yoğun kullanması da diğer olumsuz bir faktördür. Dolayısıyla öğretmen okulda sosyal medya ve diğer internet kaynaklarından nasıl bilgi edinimi yapılacağı konusunda yol gösterici eğitim vermelidir. Sosyal medya tutkusunun öğretmen-öğrenci rehberlik ilişkisini zedelememesi gerekir. Bilgi toplumu olalım derken sosyal medyanın da yoğun etkisiyle sanal bir topluma düşme riskinden kaçınmak gerekir. Ayrıca derslerde sosyal medyaya bir şekilde girilmesi eğitim konsantrasyonunu olumsuz etkilemektedir.
Sosyal medyadaki bağımlılığın sadece öğrenci-öğretmen ilişkisinde değil, özel yaşamda da olumsuz etkileri bulunduğunu bazı araştırma bulguları göstermektedir. Örneğin Facebook’ta ‘ilişki durumlarını’ gösterme takıntısı ve teşhirciliği bile, özel yaşamlarda olumsuz sarsıntılar meydana getirmektedir. Sosyal medyanın gerek eğitim sürecinde gerekse diğer özel yaşam kesitinde nasıl kullanılacağına dair bir eğitimin verilmesi nerdeyse zorunlu hale gelmiştir. Zira öğrencilerin de psikolojisi etkilenerek derslere eğiliminde olumsuz tesiri olmaktadır. Bilinçli sosyal medya kullanımı teşvik edilmeli ve gerekirse bu konuda öğrencilere eğitim seminerleri düzenlenmelidir.