Üç Başkentli Ülke Güney Afrika Cumhuriyeti

Afrika denince aklımıza açlık, fakirlik, sefalet vb. geliyor değil mi? Aslında tüm Afrika için bu varsayımlar geçerli değil. Afrika kıtasının güneyinde bulunan Güney Afrika Cumhuriyeti diğer Afrika bölgelerinden biraz daha farklı. Güneydoğusunda Hint Okyanusu, güneybatısında Atlas Okyanusu bulunan ülkede aynı zamanda şaşırtıcı olarak 3 başkent bulunmaktadır. Burada işler biraz daha farklı ilerlemektedir. Bu başkentlerin ayrı ayrı görevleri vardır. Yürütme başkenti Pretoria, yasama başkenti Cape Town ve yargı başkenti ise Bloemfontein’dir. Ülkenin %79.7’si Hristiyan, %1.5’i Müslüman ve %18.8’i ise diğer dinlere inanmaktadırlar. Birden çok dil kullanılan ülkede en sık kullanılan diller ise Afrikanca ve İngilizcedir.

Ülkenin adı bulunduğu kıtanın adından gelmektedir. Aynı özellikte diğer bir ülke ise Orta Afrika Cumguriyeti’dir. İsim konusunda çok yaratıcı oldukları ne kadar da belli oluyor ama değil mi? Eminim çok fazla düşünüp bulunan bir isimdir.

Güney Afrika Cumhuriyeti yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük 24. ülkesidir. (Türkiye ise 37. sıradadır).
Nüfus bakımından Afrika kıtasının en büyük 5. ülke konumundadır. Toplam nüfusu 2018 verilerine göre 57,78 milyondur.

Hayvanlar Alemi

Güney Afrika’da televizyonlardan izlediğimiz birçok yabani hayvana rastlamak mümkündür. Ülkede bulunan birçok ulusal parklar ile oluşturulan yaban hayatı koruma bölgeleri sayesinde birçok yabani hayvan gözlemlenebilmektedir. Ülke 300’den fazla memeli hayvan, 500’den fazla kuş türü, 100’den fazla sürüngen ve oldukça fazla böcek ailesine ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca Afrika kıtasının ”Beş Büyük” hayvanı olarak adlandırılan Afrika Mandası, Afrika Aslanı, Afrika Leoparı, Afrika Fili ve Kara Gergedan Güney Afrika Cumhuriyeti topraklarında yaşamlarını sürdürmektedirler.

Nereye Gidelim?

Peki Güney Afrika Cumhuriyeti’nde nerelere gidilebilir? Elbette ki okyanusların arasında kalmış bir ülke olarak ilk öncelik Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu kıyıları olmalıdır. Manzarasıyla sizi serin sularının içinde bir gezintiye çıkartacaktır.

Bloemfontein Anglo – Boer Savaş Müzesi

Yargı başkenti olan ve çiçeklerin ve güllerin bolluğu nedeniyle her yıl gül festivalleri düzenlenen ”Gül Şehri” Bloemfontein’de bulunan Anglo – Boer Savaş müzesinde 1900’lerin başındaki Anglo – Boer savaşlarına ithaf edilmiş olan tek müzedir. Tarihçiler için çok büyük önem arz etmektedir. Dış bölümünde bulunan kadın anıtlarıyla birlikte keyifli anlar yaşamak için uzun bir süre burayı ziyaret etmelisiniz.

Cape Town Ümit Burnu

Ülkenin yasama başkenti olan Cape Town’a 60 kilometre uzakta bulunan Ümit Burnu aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunmaktadır. Afrika kıtasının en güneyinde bulunan Ümit Burnu’nda 250’den fazla kuş türünün yanı sıra Afrika geyiği, cape zebrası, babun kabileleri ve çeşitli sürüngenler yaşamaktadır.

Johannesburg (Ülkenin En Büyük Şehiri)

Burada Johannesburg’a ayrı bir başlık açmak istedim çünkü bu şehir Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 4.5 milyona sahip en büyük şehridir. Afrika kıtasının ise en büyük üçüncü şehridir. Resmi dilde şehrin adı Johannesburg olsa da buranın halkı günlük dilde şehir için Jozi, Egoli veya Joburg diyorlar. Altın ve gümüş ticaretinin en yoğun olduğu şehirdir.

Soweto

Güney Afrika’nın en büyük şehrini gezmeye başladığınızda mutlaka ilk olarak gitmeniz gereken yer Soweto köyüdür. Şehrin beyazlarından ve zenginliğinden uzak olan köy insanların nelerle mücadele ettiği ve neler çektiğine en büyük örnektir. Konunun başında dediğimiz açlık, sefalet vb. olayların yaşandığı yerdir. Güney Afrika için çok büyük öneme sahip olan ve ırkçılıkla mücadelenin önde gelen isimlerinden biri olan Nelson Mandela’nın ailesinin evi de bu köydedir ve ziyarete açıktır.

Nelson Mandela Meydanı

Şehirdeki beyazların en rahat dolaştığı alan bu meydandır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi ırkçılığa karşı olan öncülerden biri olan Nelson Mandela’nın adının verildiği meydanda ırkçılık söz konusu bile değildir ve aynı zamanda çok iyi önlemlerle korunmaktadır. Turistlerin çok sık ziyaret ettiği bu meydana yerli halkta çok fazla uğramaktadırlar.

Afrika aslında dünyamızın kanayan bir yarasıdır. Her yıl binlerce insan açlıktan ve sefaletten vefat etmektedir. Tabii bu durum Afrika’nın tamamı içinde geçerli değildir.

Yorum yapın